Coskun KÖKEL
Platform Üyesi
Akademisyen(Tarih)
GÜVENÇ ABDAL OCAĞI VAKFI BAŞKANI
XIII. yüzyılda Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya gelişiyle temel etmeye başlayan eren düşüncesi Küçük Asya'da tarihin önemli aydınlanmalarından birini gerçekleştirmiştir. Merkezine insanı alan eren öğretisi Hacı Bektaş Veli önderliğinde ve Horasan Erenleri olarak bilinen tarihi-karizmatik temsilciler aracılığı ile XIII. yüzyılda balkanlara, XV. yüzyılda Kuzey Afrika'ya ulaşmıştır. Alevilik-Bektaşilik düşün-inanç sistemi, tarihsel süreç içerisinde sürdürdüğü misyonu ve geliştirdiği felsefi derinlik ile tarihimizin en önemli birikimleri arasında yer almıştır. Alevilik-Bektaşilik Anadolu başta olmak üzere balkanlar ile Kuzey Afrika'yı da içine alan büyük bir coğrafyanın tarihsel, kültürel ve inançsal gerçeği olmuştur. XXI. yüzyıla gelindiğinde Alevilik-Bektaşilik; Avrupa, Amerika ve Avustralya'ya yerleşen mensuplarıyla bir dünya gerçeğine dönüşmüştür.
Hacı Bektaş Veli ve Tarihi ve Karizmatik kişiliğe sahip dervişler, Alevilik-Bektaşilik sistemlerinin prototipi olmuştur. Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi'nin öğretisine mensup bir eren olarak tasavvufi karakterli bu düşünceyi Anadolu'ya taşımıştır.
XIII. yüzyıl, Anadolu tarih ve kültürü için önemli bir milattır. Hacı Bektaş Veli ve çevresinde örgütlenen derviş kitlesi, dönemin tüm siyasi, askeri, sosyal, ekonomik ve kültürel açmazlarına karşılık Anadolu'da insan merkezli bir söylemi geliştirmiştir. Öğreti, ortaçağın düşünce-inanç geriliğine karşılık insanlığa bunu öteleyen bir model sunabilmiştir. Alevilik-Bektaşilik içsel-dışsal olan ile ilgili çözümlemeleri sembolik bir evrende ifade etmeyi tercih etmiştir. Hacı Bektaş Veli'nin adına hazırlanan velayetnamede bu anlatım araçlarını görmek mümkündür. Metindeki sembolizmin en temel örneklerinin başında Hacı Bektaş Veli ve düşüncesinin, beyaz bir güvercin tasviri ile ifade edilmesi gelmektedir. Güvercin sembolü ile öğretinin tözsel gerçeği amaçladığı karakterize edilmektedir