MİLLİ VİCDAN PLATFORMU
Bizler hayatının her nefesinde ülkesinin meselelerini dert edinen, milli vicdan eksenli , ilmi düşünce ve ilke sahibi insanların bu platform etrafında buluşmasının milletimizin, devletimizin ve de çocuklarımızın geleceği açısından büyük fayda sağlayacağına inanmaktayız.
Hiç bir siyasi yapı yada güç odağına bağlı olmaksızın; Ülkesinin meselelerini; sadece dile getiren değil, ilmi metotlar ile çözüm üretecek bir nefes borusu olmak istedik.
Hafızası kaynağına bağlı , geleneğini bidatlerden arındırmayı ve kutsallarını ilim irfan ile çağa göre ihya etmeyi gaye edilmişlerin vicdanlardaki çığlığını akıl süzgecinden geçirilip ilmi bir zeminde sunabilen vicdanları bu platform da buluşturmak istedik.
Bu Milli Vicdanın ana damarlarının;
Anadolu'dan Kafkasya'ya Kafkasya'dan Doğu Türkistan'a, Anadolu'dan Hazer'e Hazer'den Buhara'ya, Anadolu'dan Batı Trakya'ya Batı Trakya'dan Bosna'ya, Anadolu'dan Kerkük'e Kerkük'ten Medine'ye Uzandığı bilinsin istedik.
2009 yılında bir vesile ile tanıştığım emekli Kurmay Yarbay Şenol ÖZBEK beyin abı ülke nereye gider sözüne; “ Kendisini ilim irfan ve toplumla değerleriyle buluşturmayı beceremeyen ulusalcı ruhsuzluk, yine ilim ile ideolojiler arası duvarlar yıkamamış, milli heyecanı projelerle ülke hayrına kullanmayan marjinal Milliyetçilikler ve yine ilim ile iman arasındaki duvarları yıkamayan Ortadoğululaşmayı Müslümanlık siyasetten nemalanmayı da ganimet zanneden İslamcı yapılanmaların girdabına sıkışır kalırız” tespitime karşılık oluşturduğu MİLLİ VİCDAN SİVİL İRADE platformunun kendisinin şüpheli bir kaza ile ölümü ardından MİLLİ VİCDAN İLMİ DÜŞÜNCE adıyla hayata geçirmenin ülkenin her geçen gün ateşe yaklaştığı bu ortamda İbrahim'i yakan ateşe su taşıyan bir karınca misali olmak istedik.
Artık; Üç asıdır enerjisini ilme, irfana, üretim yerine birbirine karşı buharlaştırdığı burhan dönemi artık ebediyen bitsin istiyoruz.
Artık; Marangoz dükkanı açandan ustalık belgesi isteyen ancak eş olup yuva yapan insanı yapılandıran anne&babalık ile eğitim&öğretimin konusunu yap bozluğun getirdiği sosyal buhran bitsin istiyoruz.
Artık; Erkek kabalığı ile modern dünyada var olma uğruna erkeklileşen kadınlarımızın edep fukaralığı girdabında anne olmaya mahkumiyetinin aile hayatını dinamitlemesini ne kadar seyreyleyeceğiz..!..?
Artık; Baskıcı ailenin riyakar baskıcı devlet anlayışlarının ise hain ürettiği gerçeği ışığında çocuklarımıza kendimiz sıvayan değil önce yaratılışın özünü keşfedip, ilmi metotlarla işleyen bir aile ve eğitim öğretim modeli geliştirilsin istiyoruz.
Artık; Notası yazılmış bir demokrasisi , din ve vicdan özgürlüğünün teminatı olacak bir laiklik anlayışıyla ve hukukun üstünlüğü ile bir medeniyet demokrasisi köklensin istiyoruz. ..
Artık; Rejimin felsefesi ile toplumsal felsefenin uyuşmaması bütün kesimlerin hukuksuzluğu karakter haline getirmesi gibi bir sosyal soysuzluğa neden olması ne kadar seyredilecek..!..?
Artık; Hafızası kaynağına bağlı geleneklerini de bidatlerden arındırmış, ilmi düşünce ekseninde yörüngesinde sağlam bir kurumsal yapıya sahip bir devlet yapısı olsun istiyoruz..
Artık; Bu ülke kazanımlarını kaybetmeden, yönetimlerini hukuken üstünlüğü ve demokrasi çevresinde değişebilen bir olgunluğa gelsin istiyoruz.
Artık ; Bir asırlardır inançsal kavmiyetçilik ve ideolojik körlükle güç için her şeyi mubah gören hukuk adamı anlayışının bugün adeta makam mevki ve intikam duygusuyla birer biyolojik makine modeli halinin artık sona ermesini istiyoruz.
Artık; Türklüğün; Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar “Uygur'u, Kırgız'ı, Kazak'ı, Özbek'i, Tacik'i, Tatar'ı, Azer'i, Abaza'yı, Çeçen'i, Çerkez'i, Türkmen'i, Kürdü, Boşnak'ı, Ahıska'yı bağrına kata kata gelen aslında zulme karşı oluşmuş çokluk içinde bir gönül birliğinin İslam ile ŞAD olmuş ORTAK adı olduğu İDRAK edilsin istiyoruz.
Artık ; Türk 'lük gölgesinde Ulusalcılık adına İslam düşmanlığı yapan gayri Türkçüler ile İslamcılık, Osmanlıcılık adına Türk ve Devlet düşmanlığı yapan gayri Müslümanların yani pirinç içerisindeki beyaz TAŞLAR artık görülebilsin istiyoruz.
Artık; ister rejimi koruma adına ister siyasi iktidarların gölgesinde devletin meşru görevlerini kullanarak devletine sadakatle bağlı olanlara zulüm aracı haline getirenler ne zaman fark edilip devlet içerisinden temizlensin istiyoruz..!..?
Artık ; Çalışmak ve üretmekten haz duyan bir toplumsal karakter oluşturulmadan, ilmi insanda şahsiyet haline getirmeden medeniyet inşa edilemeyeceğinin İDRAK edilmesini istiyoruz.
Artık; "Ebediyen var olmak hakkımdır" diyen milletimiz için, çalışmak KUTSAL olmalıdır İnancı hakim kılınmalıdır..
Aksi halde Akif'in dediği gibi;
"...Birinci grubu oluşturan zavallı halk tabakası,
Bıraksalar tatlı uykusuna devam edecek.
Bugün nasibini yerleştirince kursağına:
Yıkılsa hükümet tahtı, tıkılsa kabre vatan.
Umurunda değil: çünkü 'hepsi Allah'tan...!'
Ne hükmü var ki esasen yalancı dünyanın?
ÖLÜRSE YAN GELECEK CENNET'iNDE ALLAH'IN" diyen din anlayışla mayıştığımız İDRAK edilsin istiyoruz..
Artık; Zenginlik ve özgürlüklerinin aynı anda medeniyet inşa edebildiği, rant ekonomisi yerine üretim ekonomisini esas alan ,ekonomik ve sosyal politikalar bu ülkede de geliştirilebilsin ve de uygulansın istiyoruz.
Artık; Devlet RANT dağıtma aracı olmaktan çıkarılsın ve hukukun üstünlüğü ile siyasal NEPOTİZM son bulsun istiyoruz,
Artık ; Üniversitelerimizin "Kariyer ve Makam" hastalığında sistemsel yapılanma ile kurtarılıp, dünya ile boy ölçüşecek birer ilim yuvaları olarak toplumun düşüncesel karakter oluşumunda öncü olmalarını istiyoruz..
Artık; İthal edilmiş bilişim sistemlerinin gölgesinde kurulmuş "MODERN KÖLELİK" düzenini denetleyebilecek ilmi zemin ve sistematiğe sahip "BAĞİMSİZ DENETİM" firmalarının her alanda etkin denetimin kaçınılmaz olduğu ne zaman İDRAK edilecek..
Artık, Gümrük duvarların rağmen sokakları ithal araç ve cep telefonundan geçilmeyen bir toplumun gümrüksüz düşünce ithalinde kendisine ait bir düşüncesi olamayacağı ve kendisine ait düşüncesi olamayan toplumların da TAM BAĞIMSIZ olamayacağı İDRAK edilsin istiyoruz..!
Artık; Torpil ve kayırmacılığın insanın verimliliği YOK ettiğini, Verimsizliğin ise ülkeye zararı açısından hırsızlıktan daha sakıncalı olduğu ki : Verimsizlikte değerler YOK olur hırsızlıkta el değişir ve VERİMSİZLİĞİN hırsızlığın ana GÜBRESİ olduğu ne zaman idrak edilecek..!..?
Artık; Bilişimin kurumsallığın gölgesinde modern bir kölelik siteminden çıkıp, özel ve kamu kurumlarının bilişim entegrasyonu ile etkin denetiminin sağlanarak toplum fertlerinin biyolojik pinpon topu olmaktan çıkarılmasını istiyoruz.
Artık; Sosyal ve ekonomik uçurumun zirvesinde gerilen toplumsal yapının kirliliğin karakter haline gelmesinde ülkeyi yönetenlerin birbirlerini rahatça kirletme anlayışları ile kamusal kaynakların fütursuzca kullanımının bir toplumsal facia oluşturduğunun İDRAK edilmesini istiyoruz.
Artık: Yüceltilmiş makamlara KİRLETE KİRLETE adam taşımanın toplumda kirliliğin karakter haline getirdiği ne zaman İDRAK edilecek..!..?
Artık; Ülkenin hem diktatoryal bir yönetim anlayışı hem de ekonomik ve sosyal buhrana birlikte yürüdüğü noktanın bir toplumsal kıyamet meydana getireceği idrak edilsin istiyoruz.
Artık; Bu ülke evlatları üzerine ister ideolojik aykırılıklar, ister mezhepsel ister inançsal ayrılıklar üzerinden "Kontrollü Kavgalı Zıtlıklar Üzerinden" planlı yada şuursuz hainlikler son bulsun istiyoruz.
Artık; Fikrimiz zikrimiz partimiz görüşümüz ne olursa olsun içimize yaratılıştan yerleştirilmiş herkesin Kendi Kâbe'si olan “Vicdan Hürriyeti” çerçevesin de ve İnsanın merhametine dayalı bir anlayışla,Demokratik, Din ve Vicdan Özgürlüğün teminatı Laiklik ve Sosyal HUKUK Devleti temelinde anlaşalım istiyoruz,,
Artık ; İster sanal alem, ister cemiyetsel hizmetler ister ise kendi milli eğitim sistemimizin pahalı bir nüfus planlaması olmaktan çıksın istiyoruz.
Artık ; Resmi yada sivil veya siyasal veya da hizmetsel bütün zihinsel paradigmaların kendi ülke içinde ki problemleri çözemeden kendi bünyesini dinamik hale getirmeden dünya da enerji buharlaştırmanın beyhude de olduğunu idrak etmelerini istiyoruz.
Artık Sivil cemiyet ve cemaatlerinin siyasette endekslemeden, herkesin kendi başına devlet olmaya kalkışmadığı asıl gayesi insanı İNAŞA eden ve onaran bir anlayışta olmasını istiyoruz.
ARTIK; Devlet aklının ya da resmi ideolojisini yaşatmak için toplumun farklı kesimlerini birbirine irdeleştirip enerjisini buharlaştırarak kendisini yaşatma anlayışı yerine, farklılıkları ülke hayrına yarıştıran zihinsel paradigmasını çağa göre İHYA edebilen bir DEVLET anlayışı istiyoruz.
Artık; Üretilmemiş zenginliğe dayalı yarı Ortadoğu devlet anlayışı ile TÜRK'E Jandarma rolü veren dış politika anlayışından "HATALAR MİRAS DEĞİLDİR" anlayışı ile vazgeçilmesini istiyoruz..!..?
Artık; Ne bugünü yüceltmek uğruna düne sövmeyi, ne dünü kutsamak adına bugünü basitleştirme üzerinden imtiyazları paylaşılmış bir şirket devletini Osmanlı zannetmek yerine SELÇUKLU'SUZ bir OSMANLI'NIN aslında bir HİÇ olduğunun çıkar yolun Osmanlı olmayı başarabilecek bir SELÇUKLU'NUN ebediyeti yakalayacağını ne zaman İDRAK edeceğiz...!
Artık ; Şah İsmail'in Alevi 'leştirdiği, Yavuz Sultan Selim'in ise Sünni'leştirdiği Türklüğü; Kuran ve Sünnet ile yeniden buluşturup bu 500 yıllık ayırma bir son verip, Hacı Bekataş'ı Velinin "BİR OLALIM,İRİ OLALIM,DİRİ OLALIM" düşünce anlayışı ile çağa göre ilim İrfanla ne zaman İHYA edeceğiz..!..?
Türkiye ancak bütün bu garabet ortamından herkesin kendi putunu yıkabilmesi ve bütün köhnemiş zihniyetlerden, tutsak edilmiş yada kiralanmış beyinler ile MANDARİN tipi siyasi aktörlerden, siyaset ve tabii devlet idaresinin kurtarılması ile SİSTEMİNİ çağa göre İHYA edip MUASIR MEDENİYET yolunda yoluna devam edebilmesi için,
ARTIK BU ÜLKE BU MİLLET BU DEVLET EBEDİYEN ŞUURSUZ HAİNLİKLER DEN KURTULSUN İSTİYORUZ.