TENKİD ETME, TEBLİĞ ET; GÜZELE DAVET GÜZELCE OLMALI”¦
“ Allah'tan başkasına tapanlara sövmeyin. Sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler (Enam 6/108).”
millivicdan.org - Rabbimiz bize çok önemli bir ahlaki ilkeyi hatırlatıyor.
Küfür ve hakaret, hakkı (hakikati) savunan birinin üslubunda asla bulunmamalı. Çünkü siz karşınızdakine hakikati ulaştırmaya çalışıyorsunuz; onu kırmaya, gücendirmeye değil. Onun gönlünü almaya, onun yüreğini hakikate açmaya çalışıyorsunuz; amacınız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.
Aslında, hakikati savunan kimse, hakarete ve küfre ihtiyaç duymaz.
Hakarete, küfre, aşağılamaya ihtiyaç duyanlar, batılı savunanlardır. Çünkü onlar, haklılıklarını tezleriyle ispatlayamazlar, bunun açığını muhataplarına saldırarak, küfrederek kapatırlar.
Oysa hakkı savunan birinin bunlara ihtiyacı mı var? Hakikat bizatihi üstündür.
Ayrıca, hakaret ederseniz; sizin savunduğunuz hakikate muhatabınızı hakaret etmeye teşvik etmiş olursunuz.
Hz. Peygamberin üslubunda Mekke müşriklerine ve putlarına küfür ve hakaret hiç görülmez. O tenkit etmez, sadece gerçeği dile getirir ve tebliğ eder. Ebu Cehil'in oğlu İkrime iman ettikten sonra, incinmesin diye, sahabenin, babası Ebu Cehil hakkında ileri geri konuşmasını da yasaklar.
Davette küfür ve hakaret, küfür ve hakarette ise davet yoktur.
Rabbimiz! Bizi, bağışlayarak, şefkat, merhamet, bilgi ve sevgiyle terbiye eden Allah'ımız. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hayırlı Cumalar diliyorum.