SURİYE POLİTİKASI ÇÖKTÜ..
Hükümetin Suriye politikası çöktü. Türkiye göçmen kampına döndü. Maalesef Türkmen Dağı kaybedildi. Milyonlarca insan heder oldu..
millivicdan.org - Suriye sınırındak Türkmendağı neredeyse tamamen Esad güçlerini eline geçti. Türkmen liderler “TürkmenDağı Düştü” açıklaması yaparak Türkiye ve dünya kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
Türkmenleri korumak için Suriye sınırında koridor açması beklenen Türkiye koridor yerine İran ve Rusya destekli Esad rejiminin askerlerinden kaçan Türkmenlere sınırı açmak zorunda kaldı. Binlerce Türkmen evlerini bırakarak sınıra akın etti.
Başta Türkmenler olmak üzere Türkiye kamuoyu Türkmendağı'nda yaşanan katliama adeta seyirci kalması nedeniyle “Hükümet Türkmenleri gözden çıkardı mı?” sorusuna cevap arıyor.
Milli Vicdan Platformu Sorumlusu Emrullah Önalan, “Hükümetin Suriye politikası çöktü. Türkiye göçmen kampına döndü. Maalesef Türkmen Dağı kaybedildi. Milyonlarca insan heder oldu. Şu an Türkmenler mermiye dahi muhtaç. Peki, bu politikayı üretenler, bu ülkeyi yönetenler hala yandaş medya ile bizi aldatmaya devam mı edecek? Biz de bunu yutacak isek, bizlerin de aklından, vicdanından ve hatta insanlığından şüphe duymak gerekmez mi?” diye sordu.
TÜRKMEN LİDER: BOMBARDIMANA KARŞI DURMAK MÜMKÜN DEĞİL
Ajanslara düşen haberlere göre, Suriye ordusu, Rus uçaklarının ağır bombardımanı ve İran askerlerinin desteğiyle Türkmen Dağı'nın neredeyse tamamını ele geçirdi. Bombardımana direnemeyen siviller bölgeyi terk etmeye başladı.
Esad güçlerinin Rus desteğiyle Türkmenlerin kontrolündeki bölgeye yaptığı saldırılar nedeniyle binin üzerinde Türkmen Türkiye'ye sığındı. 3 tepeden köyler top atışına tutuldu. 3 köy kaldı. Türkmendağı düştü. Siviller bölgeyi terk ediyor.
Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Kurucusu ve Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, “45 No'lu Tepe, Kızıldağ ve Burç Kasab tepelerine yerleştirdikleri tanklarla köyleri top atışına tuttular. Bu bombardıman karşısında durmak mümkün değil. Türkmendağı rejimin eline geçti. Esad ordusunun başlattığı kara operasyonuyla sivillerin de hayatta bırakılmayacağı söylentisi de yayılınca siviller bölgeyi terk etmeye başladı.” dedi.
Rusya'nın üç aydır yaptığı yoğun bombardımana rağmen rejimin etki alanını genişletemediğini ancak Cenevre görüşmeleri gündeme gelirken rejimin muhaliflere karşı elini güçlendirmek için Türkmendağı'na yüklendiğini belirten Cevizci, bölgenin önemine ilişkin olarak da şunları söyledi: “Burası coğrafi olarak da stratejik bir öneme sahip. Cenevre görüşmelerinden çözüme ilişkin bir sonuç çıkmazsa ve ileride herkes kendi devletini kurarsa Esad, kuracağı Nusayri devletinin sınırları içerisine Türkmendağı'nı da koymak istiyor. Kuzey Kürdistan'ın kurulması durumunda da bu bölge o coğrafyanın Akdeniz'e açılan kapısı olacak.”
YÜZLERCE TÜRKMEN SINIRDAN GİRİŞ YAPTI
Hatay Valisi Ercan Topaca, Bayır Bucak Bölgesinde artan çatışmalar ve bombalanan Obin Kampından kaçan çok sayıda Suriyeli ve Türkmen'in sınıra doğru geldiğini de söyledi.
Vali Topaca Türkmen Bölgesinden son iki günde 1635 kişinin ülkeye giriş yaptığını belirterek, “Dün ve bugün Bayır Bucak Türkmen Bölgesinden almış olduğumuz kişi sayısı toplamda 1635'tir. Bunlardan 418'i Türkmen, 1217'si de Arap kökenli misafirimizdir. Bunların her türlü işlemi bitirildi, kayıtları yapıldı. Bunlardan bir kısmı burada tanıdıklarına misafir oldu, bir kısmı bizim gösterdiğimiz yerlere yerleştirildi, yarından itibaren de bunların bir kısmını hazır olan Güveççi Çadır Kenti'ne yerleştireceğiz diğer kısmını ise Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki kampa otobüslerle sevkiyatına başlamış olacağız” dedi.
Türkiye'ye sığınan Suriyelilerden kimsesi olmayanlar, Yayladağı Belediyesi ve gönüllü dernekler tarafından okullara yerleştirildi.
OBİN ÇADIR KENTİNDEN 2 BİN 500 KİŞİ GELİYOR
Öte yandan sınırın Suriye tarafında yer alan ve Rus uçaklarınca bombalanan Obin Çadır Kentinden kaçan yaklaşık 500 ailenin Güveççi Mahallesi sınırına geldiğini ve orada yapılacak işlemlerin ardından içeri alınacağını belirten Vali Ercan Topaca, ” Obin dediğimiz kampta ciddi bir bombalama hadisesi oldu, orada yer alan insanlar, Güveççi Mahallemizin hemen karşısına geldiler. Bir taraftan yarından itibaren onları da kayıtlarını yapmak suretiyle içeriye almak ve kapasitesi uygun olan yakın çevredeki özellikle Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde, oradaki kapasite yetmediği takdirde Başbakanlık tarafından verilecek talimatla bu bölgedeki kamplara yerleştirmeyi planlıyoruz. Güveççi bölgesinde şuan itibariyle 500 kadar aile var, bu da toplam 2 bin 500 kişiye tekabül ediyor.
Sınırın sıfır noktasındaki Güveççi Mahallesi yakınlarına kurulan Çadır Kentine sığınmacıların yerleştirilmeye başlayacağını açıklayan Topaca, “Yarın itibariyle oraya insan yerleştirmeye başlıyoruz. Tabi 5 ile 10 bin arasında bir kapasitenin olacağını düşünüyoruz, tuvalet, banyo, alt yapı, üst yapı, elektrik ve suyu derken yarın akşama kadar her şeyi toparlanmış olacak ve burası kalıcı bir kamp olacak” dedi.
“ESAD ASKERLERİ RAKKA'YI ALMAK ÜZERE”
Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Aleksey Puşkov, Suriyeli muhaliflerin Cenevre'deki görüşmeye katılıp katılmama konusunda ”˜savrulurken' Esad askerlerinin Rakka'yı geri almak üzere olduğunu açıkladı.
DAVUTOĞLU: RUSYA İYİ NİYETLİ DEĞİL
Suudi Arabistan'da resmi temaslarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarında iyi niyet taşımadığını belirtti. Rusya'nın bölgede işlediği ihlalleri örtemeyeceğini bildiren Davutoğlu, uluslararası toplumun da Suriye'deki rejim, Rusya ve İran'ın işlediği suçlara dönük adım atmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Rusya'ya ait bir adet SU-34 uçağının Türk hava sahasını ihlal ettiği belirtilmişti. Konuyla ilgili soruyu cevaplandıran Davutoğlu, “Rusya'nın şu veya bu gerekçeyle işlediği bazı ihlalleri örtmesi mümkün değil. Dün bu çerçevede çok kısa süreli bir ihlal söz konusu olmuştur. Bu ihlal hem bizim radarlarımızca, hem NATO radarlarınca, hem de ilgili bütün uluslararası havacılık kuralları çerçevesindeki kuruluşlarca tespit edilmiş bir husustur.”
Türkiye'nin hiçbir şekilde Rusya ile gerilimi artırmak düşüncesinde olmadığının altını çizen Başbakan Davutoğlu, “Ama Türkiye hava sahasını koruma konusunda da gerekli hassasiyeti her zaman gösterir.” dedi.
Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarındaki niyetinin iyi olmadığına dikkat çeken Davutoğlu, “Son günlerde hava operasyonları, bir taraftan Türkmen dağı civarında yoğunlaşıyor. Diğer taraftan da ılımlı muhalefetin ilerlemekte olduğu Türkiye sınırı boyunca yoğunlaşıyor. DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini savunan Rus kuvvetleri ise ılımlı muhalefetin gücünü zayıflatmak ve DEAŞ karşısında zaafa düşürmek için bir de Cenevre'de süren görüşmelere bir anlamda ipotek koymak için bu tür hava operasyonlarına devam ediyor.” açıklamasında bulundu.
Rusya'yı bir kere daha uyardığını belirten Davutoğlu, “Gerek Suriye'deki ılımlı muhalefete verdikleri zarar gerekse Türk hava sahasına yönelik sürdürdükleri tehditkâr tutum, Rusya'nın menfaatine değildir.” dedi.
“ULUSLARARASI TOPLUM ADIM ATMIYOR”
“Uluslararası toplum, Suriye'deki rejimin, Rus ve İran unsurlarının işlediği insanlık suçlarına dönük hiçbir adım atmamakta” diye konuşan Davutoğlu, Suriye'deki muhalefetin de Cenevre'deki görüşmelere katılma noktasında “haklı bir tereddüt” yaşadığını kaydetti.
Her zaman Suriye halkının ve ılımlı muhalefetin yanında olduğunu yineleyen Davutoğlu, “Türkiye DEAŞ'ın, rejimin ve Suriye'yi işgale yönelen yabancı güçlerin ve yabancı devlet unsurlarının karşısındadır.” dedi.
RUSYA'DAN YALANLAMA, TSK'DAN TURUNCU ALARM
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Rusya'ya ait 1 adet SU-34 uçağının dün saat 11.46'da Türkiye hava sahasını ihlal etmesinin ardından alarma geçti. Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve bağlı Amasya, Ankara, Balıkesir, Diyarbakır ve Malatya ana jet üslerinde, “her an her şeye hazırlıklı olmak” anlamına gelen “Turuncu” alarm seviyesine geçildi. TSK tarafından Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'ndeki pilotlara da olası ihlal ve diğer durumlarda “emir” beklemeden “vurma” yetkisi verildiği bildirildi.
Öte yandan, alarm nedeniyle Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'ne çok sayıda takviye F16 savaş uçağı da gönderildi.
Rus uçağının Türk hava sahasını ihlalinin ardından olası ihlal durumunda pilotlara emir beklemeden vurma yetkisi verildiği öğrenildi.