SANAL SOYSUZLUĞA KARŞI SOSYAL YASA ÖNERİSİ
Ve aslında bu kadar karmaşık içinden çıkılamaz gibi görünen “SANAL SOYSUZLUK veya SANAL SAHTEKARLIK” olayının çözümü UZUN ve KISA vadeli olarak ÇOOKKK basittir..
millivicdan.org - Şimdi bizim ülkemiz de yasalar vicdani hukuk ile bağdaşmadığı ve yasal özgürlükleri evrensel hukukla teminat altına almadığımızdan, bütün değerler sanallaşır, enerjilerse buharlaşır.
Sanallık; gerçekte yeri olmayan, gerçekte var olmayan, ancak zihinde tasarlanan yada zihinler de hiçlik boşluk yada gerçeğin bilişimsel gölgesi diye kısa bir tarif yapabiliriz.
Bugün yazımızın konusu “SANAL SAHTEKARLIK” için “SANAL YASASI”
Anayasa değişiminde beceremediğimiz uzlaşıyı “Bilişim yasası ya da sosyal medya merkezli SANAL ANAYASA” da becerebilirsek “ANAYASAL UZLAŞIYA” model olur diye de düşünüyorum”¦
21.yüz yılın bilişimin internet ile baş döndürücü gelişmeleri, sanal dünyanın faydaları ile birlikte korkunç zararları da acı bir gerçek olarak etrafımızı yakmaktadır.
Acizane şahsımın çeyrek yüzyıllık “BASKICI AİLE RİYAKAR BAKICI DEVLET HAİN ÜRETİR “ tespitim karşısında toplumsal yapının internet üzerinden sosyal medya ya yasılması ise tam bir sanal sahtekârlığa bürürmüştür.
Bu sanal sahtekarlık üç ana şekilde kendini ortaya koymaktadır.
* Onlarca belki yüzlerce takma isimli sahte kahramanlar ile bunlara karşı savunmada aynı sahte yolla mücadele etmeye çalışan sanal garibanlar.
* Bilişimin insanı biyolojik makine haline getirip telefon ve internet yolu ile “Bir yarı buçuk EVET demeden şu abonelik şu sigortalılık vs vs gibi alanlarda “SANAL SOYGUN” yapıp hak aramada “DİJİTAL DUVAR” örenler..
* Bilişimin korkunç gelişimini profesyonel bir anlayışla KOLAY PARA KAZANMAYA araç etmiş finans, iletişim sektörler ile döner sermayeli kurumların “SANAL HAVUZ” düzenleri..
Tabii bugün biz burada ilk madde üzerine “Onlarca belki yüzlerce TAKMA isimli sahte kahraman yada “SANAL SAHTEKARLAR” ile “SANALIN GERÇEK MAĞDURLARI” üzerine kafa yorup sonuçta bir “YASA TEKLİFİ” sunacağız”¦
Sanal dünyanın ucuz iletişim imkanları, sosyal sorunları bu kadar yüksek toplumda negatif enerjinin boşalımı yada kendisini ifade edemeyen “SOSYAL AÇLIĞI” yüksek kesimin ifade alanı olsa da “gerçek çürümüşlüğün” çoğalmış gölgesi olarak ta “ACİL ÇÖZÜM” beklemektedir.
- Cinsellik ve fantezim yolu ile ahlaksızlık yayınlaşması yanında, kız kızlığında erkek, erkek kılığında bayan tiplemeleri ile FITRAT bozulmasına sebebiyet verebileceği de aşikardır.
-Yine insanlara kolay iftira yalan, sanal taciz ne ararsanız başını alıp gitmeye devam edecektir.
-Siyasal alandaki sıkışmışlığın yine baskı korkusu ile sahte isimler üzerinden edepsizleşmesine karşı binlerce kiralanmış kişiliklerle toplumsal manipülasyon çalışmaları ise yanlışı yanlışa telafinin toplumsal karaktere bürünme RİSKİ felaketin “AYAK SESLERİ” gibidir”¦
Ve aslında bu kadar karmaşık içinden çıkılamaz gibi görünen “SANAL SAHTEKARLIK” olayının çözümü de uzun vadeli yapılması gerekenler ile kısa vadeli yapılması gereken olarak iki ana başlıkta çözüm üretilebilir...
UZUN VADEDE ;SANAL SOYSUZLUĞA SOSYOLOJİSİK ÇÖZÜM TEKLİFİ
1) İfade ve basın özgürlüğü Anayasal teminat altına alınıp hiçbir güç odağının esaretine müsaade edilmemelidir.
2) Üniversitelerde acilen “Bilişim Sosyoloji” ve “Bilişim Psikolojisi” üzerine bölümler açılmalı.
3) Aile temelinden başlayıp Eğitim/Öğretimle devam eden bilgi toplumuna hazırlanma ve bilişim ahlakı üzerine dersler koyulmalı.
KISA VADEDE; SANAL SAHTEKARLIĞA YASA TEKLİFİ ÖNERİSİ
Mecliste iktidar ya da muhalefet partilerinin milletvekilleri şöyle bir yasa teklifini uzlaşı ile Meclisten Çıkarıverseler ;
Madde 1) Sosyal medya (twiter,facebook ve bu tip diğerleri vs.) hesapları ancak T.C numarası ile açılır ve ancak üzerine kayıtlı telefon numarasına gelen kod ile aktive edilebilir.
Madde 2) Yukardaki kurallara uymaksızın hesap açtıran sosyal medya kurumları buradan doğacak ve aşağıda yazılı 3-4 maddelerden çerçevesinde maddi ve manevi sonuçlardan suçu işleyen ile birlikte ortak sayılır. Su işleyenin tespit edilememesi halinde ise suçun tamamını hizmeti veren firma işlemiş sayılacaktır.
Madde 3) Sosyal medyada kullanılan mahlas,rumuz yada takma isimler başkanlarına ait resimleri kullanmaları halinde ve başkalarını anımsatacak şekilde kullananlar 1 yldan 3 ıla kadar hapis cezası ile 1.000.00(bin)TL 5.000.00(beşbin)TL ye kadar para cezası ile cezalandırılır.
Madde 4) Hakimler 3.madde belirtilen cezalar yerine ders verici ve telefi edici cezaları verebilmeli. Misal ; Sahte isimle bir başkasına hakaret eden şahsın hesabından aldığı ceza süresine göre her gün özür yazısı paylaşımı gibi.
Madde 5) Yukarıdaki (1,2,3) maddelerdeki suçları işleyenlerin suçları mağdur ettikleri kişi sayısına göre ve suçun kamusal alanda olması göz önüne alınarak hakim takdiri ile 10(on) kata kadar artırılabilir.
SON SÖZ ; Tabii bunu yapacak siyasal iktidarın öncelikle uzun vadede yapılması gereklerden başlamak üzere, hoşgörü sınırlarını güncellemesi ve özgürlükleri anayasal teminat haline alması lazım ki böyle bir yasa hem “TOPLUMSAL VİCDANDA” kabul görsün ve hem de gayri milli alana sapmasın”¦