millivicdan.org -
Fransız Paşalarından birisi Osmanlı Paşasına sizin savaşlardaki başarınızın sırrı nedir? Bize de bu sırrı öğretin dediğinde, Osmanlı Paşası ayak başparmağını Fransız Paşaya uzatarak onun da ayak başparmağını tutup sen benim ayak başparmağımı ısır ben de senin ayak başparmağını ısıracağım der. Fransız bizim Paşanın ayak başparmağını ısırdıktan sonra bizim Paşa Fransız'ın ayak parmağını ısırınca Fransız bağırmaya başlar. Osmanlı Paşası işte bizim başarımızın sırrı burada, siz bir acı duyunca hemen bağırıyorsunuz, biz ise zor zamanlarda bağırmıyoruz, dayanma gücümüzü ortaya koyuyoruz bu da bizi başarıya götürüyor der.

Türkiye yıllardır terör belası ile sabırla mücadele etmektedir. Teröristler halkı, yetkilileri bezdirip onların mücadele gücünü kırarak başarıya ulaşmayı amaçlamaktadırlar.

Bugün dünya gündeminde ön planda Amerika ve Rusya bulunmasına rağmen tüm karışıklıkların sebebi her dönemde olduğu gibi İngiltere ve ona yaltaklık yapan İsrail olmakta, olayların arka planındaki İngiliz- Siyonist işbirliği Ortadoğu'yu kana bulamaktadır. Bu mihraklar Ortadoğu'yu yönlendirecek güçlü bir devlet istemedikleri için ellerinden gelen her türlü hainliği uygulamaktan kaçınmamaktadırlar.

İngilizler tek milletli toplulukları çok devletli (Araplarda olduğu gibi); çok milletli devletleri de tek devletli (Hindistan, Türkiye, İran gibi) olmasını istemiştir. Çünkü bu vesile ile istediği vakit azınlıkları kullanarak kendi çıkarlarını korumayı amaçlamıştır.

Şu anda Türkiye'de ayrılığı körükleyen, Ortadoğu'ya daha rahat hükmetmek için devletçikler oluşturmaya çalışan şer odakları, ülkenin kan gölüne dönmesinden zerre kadar rahatsızlık duymamaktadırlar.

Türkiye bu durumdan fazla yara almamak için çok büyük sabır, acıya karşı direnç göstermek zorundadır. Bu ortamda canı yanan, aciz duruma düşen, bağıran, sabırsızlık ve acziyet ortaya koyanlar kaybedenler olacaktır.Türkiye askeri, siyasi ve ekonomik ve en önemlisi moral gücünü korumak zorundadır.

Türkiye'de barışın gelmesini istemeyenler, Türk ve Kürt vatandaşları değil, dış güçler olmaktadır. Bu yüzden Türkiye'ye karşı tüm örgütler birleşerek büyük bir maşa haline dönüştürmüşlerdir. Bunların ülkede kargaşa çıkarma güçleri çok daha fazla olacaktır.

Bu ortamda Türkiye'yi huzur dolu günlerin beklediğini söylemek oldukça iyimser bir anlayışa sahip olmayı gerektirmektedir.
Demokrasisi gelişmiş ülkelerde insanlar terör belası ile karşılaştıklarında hep birlikte teröre karşı çıkarak terörün ve teröristin belini kırmaya çalışırlar.

Demokrasisi gelişmemiş ülkelerde ise siyasiler, depremde yıkılmış evlerden talana giden hırsızlar gibi ülkenin bu kaos ortamından nemalanarak siyasi rant elde etmeye çalışırlar. Siyasi sorumluluğu olan kişilerin ülkenin ali menfaatini gözeterek hareket etmeleri, teröristi şevke getirecek eylemlerden kaçınmaları gerekir.

Fakat bütün bunlar, bu mücadelede yapılan yanlışların hesabının sorulmayacağı anlamına gelmemelidir.

Şu anda ülkedeki herkesin aynı yürek ile tepkisini koyma, acıya katlanma zamanıdır. Eğer ileride güzel günler görmek istiyor isek hep birlikte sorumluluğumuzu bilerek vakarla hareket etme mecburiyetinde olmamız gerektiğini unutmamalıyız.

Bir güzel ata sözümüz der ki “SABIR ACIDIR, ANCAK MEYVESİ TATLIDIR”

Sabır ve Selamet ile...