millivicdan.org - Sultan Abdülhamit'e Halifeliğin kaldırılma kararı bir Ermeni, bir Yahudi, bir Gürcü ve bir Arnavut'tan müteşekkil heyet eliyle verildi. Heyetin reisi Emanuel Karaso, Talat Bey'in bankeri ve sırdaşı olup, Filistin'de bir Yahudi devletine karşı çıktığı için padişaha diş bileyenlerdendi...

Bu kararı ileten üçlünün kostümleri farklı olsa da bu üçlünün ortak bir yönleri bagrationi kaynaklı olmalarıydı”¦

Edward Sait'in “Toplumlardaki bütün aşırılıklar aslında o topluma ait olmayanlarca yapılır tespitini doğrularcasına komünizm ilanı ile Lenin'in sonrası dönemde rejime yaramak için Gürcü asıllı bilinen Pakradoni Stalin'in yaptığı zulümlerin benzeri tarihin ıstırap veren yapraklarıyla doludur...

Pakraduniler Kimdir Nedir ? ; Ermeni ve Gürcü tarihinde önemli rolleri olan Pakraduniler Avrupada bagrationi, Ermenistan'da bagratuni ve Gürcistan'da bagratid olarak bilinen kripto ermeni (Yahudi kökenli Ermeni) ve öyle ki bunlar "Pakraduni"ler, Anadolu'nun İslamlaşması ve Türklere vatan yapılması üzerine, özellikle Ermenilerin rağbet gördüğü Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Musevilikten Ermeniliğe geçen, 1915 olayları sonrası ve Cumhuriyet sürecinde ise Müslümanlığı seçen, ama Yahudi zihniyetini nesilden nesil e gizlice sürdüren bir topluluktur.
Mehmet Şevki EYGİ'nin deyimiyle “Fanatik Ermeni karşıtlığıyla Türk ırkçılığını (Turancılığı) savunmak, her fırsatta İslam'a saldırarak, sosyalist ve Kemalist bir tavır takınmak bunların geçmişteki alameti farikasıdır. Ama sadece solcu değil, sağcı partilere; Milliyetçi Partilere ve hatta Milli Görüş'e de sızanlar vardır. Örneğin, "Durmuş Durduyan" iken Oğuzhan Asiltürk'e dönüşen Pakradunilere rastlanmaktadır.“

Yazar Levon Panos Dabağyan ise Durperan'da, yüksek Ermenistan'da ve Gugark'ta gayet muazzam ve şaşaalı mülkleri bulunduğunu ve sekizinci asırda ise, Pakraduni zürriyetinin emlâkine: “Bâyezid, Bagaran, Muş, Kulb, Kars, Shirakavan, Ani, ispir, Ahısha, Artvin ve Ardahan şehirleri” de ilave edilmişti diye bahseder”¦

Bütün beceriksiz yada akılsızlığımızın yanında bugün de ister Türkü'ye devleti içerisinde yuvalanmış kriptoların, ister siyasal iktidarlar ve muhalefet ister ise dini eksenli cemaatlere arızalı yaşam alanları açıp sonra kavga ortamını başlatan ve her gün ateşe benzin dökenlerin arka uzantılarını “ağlama duvarındaki” resimlerini Dolmabahçe sırları ile renklendirince Anadolu Türklüğü ve Müslümanlığının asırlık anaforda nasıl narkoza yatırıldığı ve uyanmadan da cerrahi operasyon yapılmak istendiği aşikardır.

Güney Doğumuzda PKK içerisinde Pakradunik Kürtçülerin eliyle Mezopotamya Coğrafyasında ise şuan 3.sınıf gördükleri militarist insanları malzeme yaparak terör ve yanlış Suriye politikası üzerinden ülkemize karşı adı konulmamış bir 3.Dünya Savaşı İlan edilmiştir..

Hatta bunu İran-Arabistan ekseninde bütün bir coğrafyaya yayma çabaları da artarak devam etmektedir. Bugünün dünya şartları açısından (ekonomik entegrasyon, bilişim, teknolojik çılgınlık) baktığınızda dünyanın bir kısmına harakiri yaptırmaktan başka bir şey değildir bu”¦

Vahim olan ülkenin bir bölümünde can pazarı yaşanırken ve vatanın bütünlüğü uğruna nice canlar feda edilip arkada gözü yaşlı yetimler dullar bırakılırken diğer bir bölümü sınırsız zevki sefa ve siyaset eliyle soyguna devam etmektedir.

Bir generalin 28.Şubat süreci bin yıl sürecek vurgulaması üzerinden hareketle bugün bu coğrafyada olup biteni yazmak için yüzlerce gün on binlerce sayfa gerektirir.

Bizim burada Milli Vicdan adına hiç değilse bu ülkenin ORGANİK DÜŞÜNÜRLERİNİN anlayabileceği de bir düşünce resmi ortaya koymak zorundayım.

Platform Tebriz temsilci genç kardeşime sormuştum ki “ İran'da mollaların İslam'ı nasıl.?” O da demişti ki hocam; Şah batının tam istediği gibi bir adamdı İran halkıda Batılılaşıyordu ama şuan düşman gibi gördükleri Humeyni'yi iktidara getirip bugün bütün İran halkını İslam'dan nefret ettirdiler”..! cevabı ile Şimdi Osmanlının son 200 yılı da dahil Müslüman Türk'ü kıvamına getiremediler mi ki yada İran üzerinde beklediklerini alamadılar mı ki İran'ı Türkiyelileştirme Türkiye'yi Suriyelileştirme politikasına giriştiler sanırım..

Bir taraftan bütün kılcal damarlarına girdikleri Arap Devletleri ile bize güya İslam Ordusu ile üzerindeki ambargoları kaldırıp rahat hareket alanı sağladığı İran'ı Rusya'nın yanına iterek dengelerin savaşı üzerinden alan temizliği mi planlanıyor diye düşünmeden edemiyorum”¦

Biz burada olması muhtemel bölgesel planlamaların bir kısmına ayna tutuk şimdi biz millet olarak devlet olarak ve siyasal iktidar yada muhalefet olarak bu anafordan nasıl çıkar nasıl bu ahmaklıklarımızdan nasıl kurtarırız diye çokça akıl yormalıyız diye düşünüyorum..

Bu üç kimlikli, sır içinde sır, gizli, görünmez tehlikenin Alevilerimizi ve Kürtlerimizi istismar etmesine asla izin vermemeliyiz..

Yavuz Sultan Selim ile İsmail Şah'ın iktidar kavgasını uğruna Türklüğün parçalanmışlığı ve İslam'ın Siyasallaştırılmasını son verip bunu KAN DAVASI olmaktan çıkarmalıyız”¦

İslam ile alakası olmayan radikal İslamcı ya da Türkçülük ulusalcılık gölgesindeki sınır tanımaz Türkçülerin ajitasyonuyla biyolojik makine haline düşmekten kendimizi kurtarmalıyız”¦

Kendisine vermediği değeri lider ve öndere veren onu sorgulamayan Allah'ın kendisine bahşettiği en önemli değer akli vicdanı kullanmayan ve aklını kiraya veren anlayıştan her gün onlarca defa okuduğumuz Fatiha Suresini rehber edinerek kendimizi kurtarmalıyız..

Emperyalist ve vesayetçi yapılarının avuçlarının içine aldığı Cüppesi farklı icraat farklı tip insanlar eliyle demokrasi oyuncağı olmaktan sıyrılıp “MEDENİYET DEMOKRASİSNİN” notalarını yazmalıyız”¦

Vicdanı aklın, ilimin, irfanın öne çıktığı istişari organik düşünceler etrafında kenetlenip, bunların bilgi pratiği ile kurumsal yapılanmaları ve sistematiğini kurmalıyız”¦

İnsanlık vicdanı ile Anadolu Vicdanın gönül köprüsü olabilme yolunda ORGANİK DÜŞÜNCENİN hali hazır fark edilir yüzü “Milli Vicdan İlmi Düşünce Platformunun” yansıması Aydın Zümreleri ile el ele gönül gönüle verip TOPLUMSAL UYANIŞ yolunda Seferberlik başlatmalıyız..