MODERN HAÇLI SAVAŞLARI
Dolayısıyla İslam ülkeleri titreyip kendine gelmeliler. Aradaki güç uçurumunu kapatmak için bugünden tezi yok çalışmaya başlamalılar. En azından caydırıcı bir pozisyona gelici girişimlerde bulunmalılar. Yoksa hezimete gidecek son kaçınılmaz görünüyor.
millivicdan.org - Modern Haçlı Savaşları
Haçlı savaşları şekil, yöntem ve taktik değiştirerek günümüzde de hızla devam etmektedir aslında. Modern haçlı savaşları olarak adlandırabileceğimiz bu yeni savaş türü, cepheye asker sürmeden, ekonomik tedbirler, psikolojik savaş, sosyal hayatı etkileme, kültürel hayata müdahale ve politika geliştirme ile yapılan bir savaştır. Ve bu savaş başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerini hedef almaktadır. Hıristiyanlar böyle bir gayret içerisinde iken, İslam devletleri hiçbir şeyden habersiz günlük hayatlarına devam etmekte hatta birbirleriyle düşmanca tavır içerisine girmektedirler. Tabi bu durumu Hıristiyan ülkeler ellerini ovuşturarak izlemektedirler. Çünkü her şey onların lehine gelişmektedir.
Son dönemlerde Hıristiyan dünyasının Türkiye özelinde takındığı tavır aslında gizli amaçların dışa vurmuş halidir. Özellikle Avrupa Birliği cephesinden gelen çatlak sesler, Türkiye'ye olan ve aslında İslamiyet'e karşı duyulan kin ve düşmanlığı açıkça gözler önüne sermektedir. İslamiyet'i düşman Kabul eden Hıristiyan ülkeler, hiçbir zaman İslam ülkelerinden yeterli tepki almamaktadırlar. Hatta Müslüman ülkelerden kendilerine yandaş dahi bulabilmektedirler. Suudi Arabistan-ABD arasında olan ilişki gibi. Durum böyle olunca da, islam ülkeleri mücadeleye 1-0 yenik başlamış oluyorlar. Mücadele etmeye kalksan bile ne ile mücadele edeceksin ki? Hangi Müslüman ülke güçlü bir ekonomiye, güçlü bir silahlı kuvvetlere, atom bombasına, hidrojen bombasına, kimyasal ve biyolojik silahlara sahip ki. Ne ile adamlara karşı koyacaksınız. Bütün güçlü silahlar adamlarda mevcut, en güçlü ekonomiye onlar sahip ve bütün teknoloji onların elinde iken biz ne yapacağız ki. Bugüne kadar tevekkül edip, yiyip, içip yan gelip yatmışız. Ve şunu unutmuşuz; çalışmayana Allah hiçbir şey vermiyor. Buyurun şimdi Kudüs olayı patlak verdi, kim gidecek savaş meydanına ve ne yapacaksınız adamların atom bombaları karşısında.
Cep telefonu, İnternet Hıristiyan icadı. Doğru. Bütün Müslüman ülkeler kullanıyor mu? Tabii ki. Adamlar internet kapatırsa yerine alternatifimiz var mı? Yok maalesef. O zaman ne olur, öyle şeyler olur ki, başka savaşa gerek yok zaten. Bütün alt yapılar, enerji sistemleri, finans sistemleri, ulaşım hayatı, iletişim hayatı, sağlık sistemi ve gıda sektörü hepsi sona erer. O zaman da adamlara teslim olmaktan başka ne seçenek kalıyor veya ne gibi alternatif enstrümanlar var Müslüman ülkelerde. Hiçbir alternatif güç yok, petrol hariç diyelim. Ki petrol de onların kontrolünde olduğunu göre sıkıntı yok. Adamlar bizi kendilerine göbekten bağlamış. Biz zaman kaybetmişiz kendi kendimiz ile uğraşırken. Şimdi adamlar ne derse eyvallah diyoruz maalesef ve bu gidişat hiç de iyi bir gidişata benzemiyor.
Şu an Hıristiyanlar Müslüman ülkelerin en güçlüsü olan Türkiye ile uğraşmaya başlamış durumdalar. Çağdaş Haçlı Savaşlarının ilk emaresi olan bu harekat, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadan kovulması hedefinde devam edeceğe benziyor. Her türlü terör örgütlerini destekleme, darbe yaptırmaya teşebbüs ettirme, yeni yeni terör örgütü kurmakta hiçbir olumsuzluk görmemektedirler. Çünkü bizi bertaraf etmeleri demek, tüm İslam dünyasını bertaraf etmeleri demektir. Türkiye'de gücü oranında tek başına onlarla mücadele etmeye çalışıyor. Bu çalışmada hiçbir Müslüman ülkenin Türkiye'ye desteği yok maalesef. An itibarı ile teker teker herkes başına gelecek felaketi bekliyor durumda şuanda. Halbuki Türkiye özelinde bir araya gelecek İslam ülkeleri en azından karşı tarafı ürkütmese de bir korku vermiş olur. Fakat nerede bir araya gelmek, gelmemek için birbirimiz ile savaşmıyor muyuz? Suudi Arabistan-Katar-Yemen ve
İran'ın içinde bulunduğu duruma bakın. Bunlarla nereye gidilir ki?
Sonuç olarak, Hıristiyan dünyası Modern Haçlı Savaşları kapsamında her konuda İslam ülkeleri ile mücadele etmektedirler. Ve bunda da başarılı oluyorlar. Kudüs'ün başkent yapılma kararı o başarının bir sonucudur bence. Baktılar ki, İslam ülkelerinden sesini çıkaracak kimse yok, aldılar başkent olma kararını. Haydi buyurun cenaze namazına. Birkaç cılız kınama dışında, olaya direkt müdahil olan, karara karşı ordularını harekete geçiren kaç İslam ülkesi gördünüz? Hiç!
Çünkü adamlar tek kurşun atmadan bütün İslam ülkeleri ile baş edecek durumdalar şu an. Hal böyle olunca da gelecek, eğer bu şekilde devam edilirse, İslam ülkeleri açısından hiç de parlak değil. Dolayısıyla İslam ülkeleri titreyip kendine gelmeliler. Aradaki güç uçurumunu kapatmak için bugünden tezi yok çalışmaya başlamalılar. En azından caydırıcı bir pozisyona gelici girişimlerde bulunmalılar. Yoksa hezimete gidecek son kaçınılmaz görünüyor.
Mustafa AKIN
09.12.2017