LİDERLER VE ÇEVRESİ
Lider çevresini, çevre liderini yaratır......
millivicdan.org - Bizimkiler bir gün lideri sigaya çektiler.
12 Eylül sonrasıydı”¦
Çok çekmiştik hepimiz darbeden.
İşkenceler, eziyetler, mahpusluklar, parçalanmış ailelerimiz”¦
Yitip giden gençlik”¦
Bir özeleştiri ihtiyacı vardı. Bir yeniden yapılanma”¦
Herkes yavaş yavaş çıkıyordu.
Yeniden siyaset ve ideolojik mücadele davetkârdı.
Lider bir yapılanma içindeydi yeniden”¦
Gençlik de artık orta yaşa merdiven dayamıştı.
Lider davet ediyordu: gelin yeniden başlayalım.
Onlar nazlanıyorlardı.
Lider iyi idi ve çevresi kötü.
Dediler ki, şu adam var ya şu iş adamı o varsa biz yokuz.
Alparslan Türkeş ile Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları arasındaki ilk niza idi.
Güya ocak geleneği, güya ocak başkanları toplanıp ideolojik tavır ortaya koyuyorlardı.
Böyle ideolojik tavır olur mu?
Ortada ideoloji ile ilgili hiçbir mülahaza, özeleştiri, muhasebe, gelecek kurgusu yoktu.
Metin Ergüç diye bir zengin adam vardı.
Lidere bir araba tahsis etmişti. Bir de ara sıra Abant'ta misafir ediyordu.
Metin Ergüç varsa biz yokuz.
Bugün ile kıyas edilse devede kulak bile değil. Bugün en basitinden bir encümen üyesi bile müteahhitlerle bundan
daha fazla yakınlık kurmuşlardır.
Neticede bir araba ve ara sıra tatil fırsatı”¦
Metin Ergüç varsa biz yokuz.
Ne büyük bir ideolojik mücadele”¦
Ülkücü hareketin sanki başka meselesi yokmuş gibi”¦
Sonuçta lider adama dedi ki: Metinciğim sen biraz kenarda dur. O da “tabii olur Başbuğum” dedi.
Bizimkiler de ideolojik mücadeleyi kazanmışlardı ve partiye girdiler.
Oligarşinin tunç kanunu güme gitti.
Öyle sandık”¦
Erdoğan ve Çevresi
BaşÂbuğ ErÂdoÂğan da liÂder ve çevÂreÂsi meÂseÂleÂsinÂde taÂviz verÂmeÂyenÂlerÂden.
En azınÂdan TurÂgut Özal giÂbi bu oyuÂnu oyÂnaÂmaÂdı.
YaÂni güÂya yanÂlış yaÂpaÂnın koÂluÂnu kesÂmeÂdi. UrÂlaÂşan orÂgaÂnı koÂpaÂrıp atÂmaÂdı, ataÂmaÂdı.
RüşÂveÂte buÂlaşÂmış baÂkanÂlaÂrı bir çırÂpıÂda siÂleÂmeÂdi. SilÂmeÂdi.
OliÂgarÂşiÂnin Tunç KaÂnuÂnu ile alay etÂti.
TerÂsiÂne tunç giÂbi, bir muhÂteÂşem heÂyaÂkil giÂbi biÂriÂmiz heÂpiÂmiz heÂpiÂmiz biÂriÂmiz için takÂtiÂğiÂni beÂnimÂseÂdi. BöyÂleÂce liÂderÂleÂriÂni daÂha bir sevÂdiÂler. BiÂriÂsi geÂceÂleÂyin saÂtaÂcak giÂbi olÂdu sonÂra vazÂgeçÂti.
BaÂna öyÂle deÂdiÂler, ben de susÂtum deÂdi.
OliÂgarÂşiÂnin Tunç KaÂnuÂnu TayÂyip ErÂdoÂğaÂn'Âa işÂleÂmeÂdi.
İşÂleÂdi de; o da onu işÂleÂdi yaÂhuÂt”¦
ŞimÂdi yeÂniÂden bir muÂhaÂseÂbe döÂneÂmi başÂlıÂyor.
ÖnÂce SırÂrı SüÂreyÂyaÂ'nın emaÂnet oyÂlaÂrıÂmıÂzın biÂlinÂcinÂdeÂyiz. EmaÂnet oy veÂrenÂleÂrin hakÂlaÂrıÂnı göÂzeÂteÂceÂğiz. EmaÂneÂte hıÂyaÂnet etÂmeÂyeÂceÂğiz tüÂrünÂden açıkÂlaÂmaÂlaÂrı arÂdınÂdan SeÂlaÂhatÂtin DeÂmirÂtaÂş'Âın yiÂne bu yönÂdeÂki beÂyanÂlaÂrı yüÂrekÂleÂre su serpÂti.
DeÂmek ki teÂrör örÂgüÂtü ile isÂtihÂbaÂrat örÂgüÂtüÂmüÂzün el ele veÂrip kaÂpaÂlı kaÂpıÂlar arÂdınÂda CIÂA desÂtekÂli al güÂlüm ver güÂlüm
işÂleÂri ve kaÂranÂlık maÂsa topÂlanÂtıÂlaÂrı yeÂriÂne seÂçim leÂgal biÂçimÂde meÂseÂleÂyi koÂlayÂca çöÂzeÂbiÂliÂyorÂmuş.
AlÂlaÂh'Âın takÂdiÂri”¦
Ne yükÂsek bir maÂliÂyetÂti ve ne lüÂzumÂsuzÂdu.
İşÂte şimÂdi olÂdu.
NiÂye bayÂrak taÂşıÂyorÂlar, niÂye siÂyaÂset yaÂpıÂyorÂlar, hatÂta niÂye saz çaÂlıÂyorÂlar biÂle denÂdi.
Kürt soÂruÂnuÂnun çöÂzüÂmü için CIÂA ile paÂraÂlel işÂbirÂliÂği göÂtüÂren devÂlet riÂcaÂli ile isÂtihÂbaÂrat örÂgüÂtü o zaÂman iyi yaÂpıÂyorÂdu da şimÂdi mi köÂtü olÂdu? Ben tv kaÂnalÂlaÂrınÂda ve gaÂzeÂteÂlerÂde saÂbah akÂşam Kürt soÂruÂnuÂnun çöÂzüÂmü için kenÂdiÂleÂriÂni âkil adam saÂnan yaÂrı ayÂdınÂlaÂrın neÂler yaÂzıp çizÂdikÂleÂriÂni unutÂmaÂdım. MilÂleÂtiÂmiz de unutÂmaÂmışÂtır. Sap yiÂyip saÂman etÂtiÂler.
Her deÂfaÂsınÂda”¦
EeÂe, şimÂdi bir seÂçim kenÂdiÂliÂğinÂden bir imÂkân bahÂşetÂti. TürÂkiÂyeÂliÂleÂşen ve buÂnun heÂdiÂyeÂsiÂni de alan bir böÂlüÂcü haÂreÂkeÂtin arÂtık akÂlıÂnı baÂşıÂna alÂmaÂsı için haÂkiÂkaÂten müÂhim bir fırÂsat doğÂdu.
ŞimÂdi ise yeÂni yetÂmeÂlerÂle, yanÂdaşÂlar, yaÂnaşÂmaÂlarÂla teÂkaÂüte ayÂrılÂmışÂlar söÂvüp duÂruÂyorÂlar.
Bu ne perÂhiz bu ne laÂhaÂna turÂşuÂsu biÂraÂder?
DeÂmek ki önÂceÂki açıÂlım sıÂraÂsınÂda, çöÂzüm süÂreÂcinÂde saÂmiÂmi deÂğilÂdiÂniz.
Çevre ve Lider
Lider çevresini, çevre liderini yaratır.
Oligarşinin Tunç Kanunudur bu.
Yani tencere ile kapağı meselesi”¦
Fakat birtakım hariçten gazel okuyanlar şöyle der:
Lider iyi de canım, çevresi var ya o çevresi”¦ Adamı yoldan çıkardılar. Bu mübarek insana neler yaptırdılar.
MHP VE İKTİDAR
MHP, ideolojik ve siyasi özeleştiri fırsatını bulamadan kitleleşti.
Türkeş zamanından beri çok önemli fırsatlar kaçırdı.
Hatta bir ara asli unsurlarının en önemlisini bünyesinden kopardı.
Sonrasında ise alelacele bir koalisyon ortaklığı yaşadı.
Fırsatları iyi değerlendiremedi.
Sonra AKP'ye kızanlar ve milli meselelerde hassas olanlar, MHP'ye yeniden kan verdi.
Fakat bir iktidar projesi hazırlamayan MHP Metin Ergüç olayından bu yana kişisel bağlamda lakırdılardan öteye bir muhasebe ve gelecek kurgusu peşine düşemedi. Ülkücüler o kadar hasbî vatanseverlik duygularıyla ve adanmışlıkla donanmış olduklarını düşünseler de memleket onlardan somut programlar ve projeler bekliyor.
Artık iç politikaların icabını ve reel ekonominin beklediği düzenlemeleri, yeni projeleri hazırlaması beklenen ve bir iktidar olma sorumluluğunu artık alması gereken muhalefet; AB üyeliği, Ortadoğu politikaları yanında Kürt meselesi hakkında da yeni şeyler hazırlaması gerekiyor. MHP'nin de portföyünde ister istemez yer alacak bu meseleler”¦
Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye de daha evvelce söylediğim gibi Kürt sorununun çözümünde ve diğer ülkesel ve bölgesel meselelerde MHP'nin Türkiye'yi yönetebilecek bir potansiyele sahip olduğuna dair içerde ve dışarda bir imaj çizmesi gerekiyor. Bir zihinsel ve matematiksel çözümleme ile eylem planı ortaya koyması icap ediyor. Daha evvel AKP, David Phillips ile Henri Barkey'in CIA ile MİT arasındaki projesine imza atma bahtsızlığını yapmıştı. Ama bu ülke kendi millî meselesini yine kendi milli potansiyeli ve kendi aklı ile çözebilirdi.
Bizim Kürt Sorununa Türk Tarih Felsefesi Açısından Yaklaşım adlı kitabımız bu amaçla yazılmıştı. Tayyip Erdoğan değerlendiremedi, ona da imzalayıp vermiştim. Ortadoğu Su Barışı ele birlikte okunduğu takdirde Türkiye'nin bu bölgesel ve etnik krizden kurtulma imkân ve kabiliyetlerinin bulunduğu görülecektir.
Önümüzdeki yıllarda Türkiye'yi yönetecek olan kadrolar acaba böylesi meselelerde yine apansız tepeden inme yabanıl projelere mi onay verecekler, kendi evlatlarının aklını mı kullanacaklar; göreceğiz.
RUBAİ:
Senden aldığım hazzı ben bin çiçekten almadım
Şevke gelmeyen bağda elhamdülillah kalmadım
Ömr-ü nevbahar geçti bağ söndü bağban kalmadı
Niçin hala bu başımı taştan taşa çalmadım