KİTABI CEHENNEMDE YAKANLAR
Kitaba olan düşmanlık, kitabın kendisine değil, onun içinde barındırdığı fikirlere yöneliktir. Bugün İşid militanlarının kitaba karşı sergilemiş olduğu tavrın benzeri Şia kökenli Fatımilere de uygulanmıştır
millivicdan.org - Geçenlerde gazeteler, İşid militanlarının Şiilere ait türbe ve camileri yakıp yıktıktan sonra, başta Musul Halk Kütüphanesi olmak üzere birçok üniversite kütüphanesine baskın düzenleyerek sekiz binden fazla Osmanlı'dan kalma kitap ve el yazması eseri yaktıklarını, yüz binden fazla kitaba ise el koyduklarını yazdı.
İnsanların, fikirlerini beğenmedikleri toplulukların kitaplarını yakma alışkanlıkları çok eski zamanlara dayanmaktadır. Bu konuda, Doğu toplumları kadar Batı toplumlarının da sabıkası kabarıktır. Sezar (İÖ 47) İskenderiye Kütüphanesindeki 40 binden fazla kitabı yakmıştı. Batılılar birçok tarihçinin aksine, bu vahşi tutumu örtmek için, yangının cephanelikte çıktığını ve kütüphaneye sıçradığını iddia etmektedirler.
Geçtikleri yerleri yakıp yıkan, sadece Müslümanları değil Hristiyanları bile taciz eden Haçlıların, 1109 yılında Suriye'de 50 bin Kur'an-ı Kerim, 80 bin Kur'an-ı Kerim tefsiri olmak üzere üç milyon kitabı yaktıkları söylenmektedir.
İspanyollar Amerika'ya vardıklarında Mayaları Hristiyan yapmak için çok uğraşmış ve onların kitaplarını yok ederlerse medeniyetlerini de yok edeceklerine inanmış ve Mayalara ait binlerce kitabı ateşe vermişlerdi. İspanyollar 15. Yüzyılda da Endülüs'teki kütüphaneleri yok etmişlerdi.
16.yüzyılda Cizvit Jacop Gretser, kâfir ve muzır kitapların yasaklanması, temizlenmesi ve yok edilmesiyle ilgili yasalar ve gelenekler, başlığı ile bildiriler yayınlayarak sansür uygulanmasını istemiş, daha sonraları Katolik kilisesine danışman olarak atandıktan sonra bu kuralı uygulayarak Luther'in ve Calvin'in takipçilerinin okudukları kitapları yakmışlardır.
Naziler İse Polonya'daki 14 kütüphaneye ait, 126 milyon kitabı yakarak barbarlıklarını sergilemişlerdi.
Kitaba olan düşmanlık, kitabın kendisine değil, onun içinde barındırdığı fikirlere yöneliktir. Bugün İşid militanlarının kitaba karşı sergilemiş olduğu tavrın benzeri Şia kökenli Fatımilere de uygulanmıştır. Mısır'daki Ezher Medresesi, İslam adına eğitim veren, kökeni en eskiye dayanan İslami kurumların başında gelmektedir. Bu medresenin temelini Fatımiler atmış, aynı anda dünyanın en güzel kütüphanelerinden birisini Ezher Medreselerinde kurmuşlardır. 1171 yılında Sünni görüşe sahip Selahaddin Eyyubi, Mısır'da Fatımi egemenliğine son verirken, kütüphanedeki kitapların birçoğu da yok edilmiştir. Tarihçiler, o dönem kütüphanede 200 bin ila 600 bin arasında kitabın bulunduğundan bahsetmektedirler.
Aynı şekilde Hulagu'nun Alamut kalesini aldıktan sonra Haşhaşilere ait kütüphaneyi yaktığı ve kütüphanenin yedi gün boyunca yandığı rivayet edilmektedir.
Endülüs Emevileri'nin Kurtuba'da kurmuş oldukları kütüphane o zamanın en önemli kütüphanelerinden birisi idi. Dönemin padişahı Mansur, Sünni alimleri memnun etmek için onlara kütüphanede beğenmedikleri kitapları yakma izni vermişti. Bu izinden sonra kütüphanedeki felsefe ve astronomiye ait birçok kitabın yok edildiği bilinmektedir.
Tarihçiler, kitaba ve kütüphaneye olan tutumları anlatırken kendi kültürlerine ait kitap yakma durumlarını hafifleterek, karşı tarafın yapmış olduğu kitap yakma olayını da abartarak anlatmışlardır. Tarihte birçok kitap yakma olayı olmasına rağmen bu durum anlatılırken gerek olayın oluş şekli ve gerekse yakılan kitapların sayısı biraz fazla abartılmıştır. Fakat ne olursa olsun, bir kitabı yakan ile bir kütüphaneyi yakanların zihniyeti aynıdır, kitabı yakan ve yasaklayan zihniyetin payidar olmayacağı kesindir.