KUR'AN'DA YERİ VAR MI?
Kur'an Peygamberimizin hocası oldu; şükür bizim de hocamız. Ne müstesna bir tecelli”¦ Bizi Kur'an talebeliğiyle şereflendiren Rabbimiz! Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
millivicdan.org -
“Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve nihayet (işini) Allah'a havale eden kadının başvurusunu kabul etmişti; zira Allah ikiniz arasında geçen konuşmayı işitiyordu. "Sen bana annem kadar haramsın" diyerek eşlerinden ayrılanlara gelince: o kadınlar asla anneleri olamaz; onların anneleri yalnızca kendilerini doğuranlardır ve şüphesiz onlar mantıksız, dahası düzme-koşma bir laf söylüyorlar (Mücadele 58/1-2).”
Ayetin nüzul sebebi, Havle ile kocası Evs arasındaki Zıhar olayıdır (Zıhar; eski Arap geleneğine göre, eşini annesine benzeterek yatağından ayırmak, ancak evde tutarak köle gibi çalıştırmaktır) .
Havle: “ Kocam bana Zıhar yaptı, ben bunu kabul etmiyorum” diyerek konuyu Peygamberin hakemliğine taşımıştı.
Peygamber; “Bu konuda bana bilgi gelmedi. Yapacak bir şeyim yok, mevcut düzene göre, sen eşine haramsın”
Kadın ısrar ediyor: “Nasıl olur Ey Allah'ın resulü? Haksızlık bu”
AR: “ Ayet yok. Ben kendiliğimden bir şey söyleyemem.”
Bu tartışma devem ederken yukarıdaki ayetler geliyor: “ALLAH SİZİ İŞİTTİ”
İSLAMDA İFADE VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
Allah Resulü, hem Dinin, hem Devletin, hem de Askerin başı. Kadın; bu kadar yüksek seviyede biri ile çatır çatır tartışıyor, mücadele ediyor, hakkını arıyor. İslam'daki ifade ve inanç özgürlüğünün; 1400 sene önce başlayan kadın veya insan hakkına saygının harika bir örneği.
Allah Resulü; “Bu konuda ayet yok, ama benim kanaatime göre şöyle olabilir” demiyor. Vahyi bekliyor. Şari (şeriat koyucu) olmuyor, müteşerri (şeriata uyucu) olmanın bilincini taşıyor.
Kuranın inşa ettiği bir aklın ve ahlakın insanı O Resul.
Kadın, durumu Allah'a şikâyet ederken, haşa Allah Resul'ünü beğenmezlik etmiyor. Bir nevi üst mahkemeye arz ediyor; temyiz gibi, Yargıtay gibi. Peygamberi değil, durumu Allah'a şikâyet ediyor.
Bu, modern hukuka İslam'ın hediyesidir.
Kadının sözünü işiten Allah'ın anında vahiyle cevap vermesi, Allah'ın hayata her an müdahil olduğunun göstergesidir: “Külle yevmin hüve fi şe'ni” O, her an yaratma halindedir (Rahman 55/29).”
İNSANLAR KİME SORUYORLAR? ALLAH RESULÜNE
CEVABI KİM VERİYOR? ALLAH
Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: ... (Bakara 2/219)
Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: ... (Bakara 2/220)
Sana “kadınların aybaşı halini” soruyorlar. De ki: ... (Bakara 2/222)
Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki... (Bakara 2/215)
Sana ruhtan soruyorlar. De ki: ... (İsra 17/85)
Sana kıyamet saatini soruyorlar. De ki: ... (Ahzab 33/63)
Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki: ... (Maide 5/4)
İNSANLAR KİMDEN FETVA İSTİYORLAR? ELÇİDEN
FETVAYI KİM VERİYOR? ALLAH
Senden fetva istiyorlar. De ki: ... (Nisa 4/176)
Senden kadınlar hakkında fetva soruyorlar. De ki: ... (Nisa 4/127)
İNANMALARI GEREKEN KAYNAK: KUR'AN
“Bunlar, sana gerçek olarak okuduğumuz Allah'ın ayetleridir. Allah'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar? (Casiye 45/6).”
“Allah kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz (Kehf 18/26).”
''Hüküm, yalnızca Allah'ındır (Yusuf 12/40).”
ALLAH RESULÜ EKSİKSİZ TEBLİĞ MAKAMIDIR
“Elçiye tebliğden başka (yükümlülük) yoktur (Maide 5/99).”
“De ki: Benim onu (Kuran'ı) kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana (Kuran'a) uyarım. (Yunus 10/15).
Bu göreviyle Peygamber, “Âlemlere Rahmet” olmuştur.
İSLAM, TAM VE MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE GELMİŞTİR
“Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı beğendim (Maide 5/3).”
PEYGAMBERİMİZ, MUHTEŞEM AHLAKIYLA GÜZEL ÖRNEĞİMİZDİR
Başlığa koyduğum “Kur'an'da Yeri var mı?” demeyi biz Allah Resulünden öğrendik. O'na da Kur'an Öğretti. Ve Kur'an bize de öğretmeye devam ediyor.
Kur'an Peygamberimizin hocası oldu; şükür bizim de hocamız. Ne müstesna bir tecelli”¦
Bizi Kur'an talebeliğiyle şereflendiren Rabbimiz! Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hayırlar diliyorum
Doruk, 07 Temmuz 2017
Orhan Arslan