KÜRESELDEN YERELE MAKYAVELLER..!
Makyavel'in meşhur Hükümdar adlı eseri krallara, başkanlara, kral başkanlara ve başkan krallara rehber mahiyetinde bir eserdir. Aron'un değişiyle iktidarın formülü. Günümüzde bizdede binlerce Makyavel türedi
millivicdan.org - Makyavel çok zor şartlarda yaşadı ve öldü. Eserinin ecrini göremedi.
Fakat onun Hükümdar adlı kitabı Avrupa başta olmak üzere hemen bütün dünyada yönetici rehberi oldu sanki”¦
Raymond Aron bizim neslimizin anti-marxist kaynakçasında önemli bir işlev görmüştür.
Sanayi Toplumu kitabı handiyse sağcıların başucu kitabıydı.
Onun Sosyolojik Düşüncenin Merhaleleri adında da bir eseri vardır.
Çoğu eserleri verdiği derslerin ve konferansların metinleri babında”¦
Makyavelciliği şöyle tanımlar Aron:
“İçtimaî komedyanın iki yüzlülüklerine ışık tutmak, insanları harekete geçiren hisleri ortaya çıkarmak, tarihî oluşun dokusunu yapan gerçek çatışmaları kavramak toplumun içyüzünü her türlü vehimden uzak bir görüşle kucaklamak için harcanan bir çaba..”
Makyavel'in meşhur Hükümdar adlı eseri krallara, başkanlara, kral başkanlara ve başkan krallara rehber mahiyetinde bir eserdir. Aron'un değişiyle iktidarın formülü ve fakat aslında toplumun ondan beklentilerinin arka-planını kavramaya çalışan bir cehd”¦
Bizde de var Makyavel türü isimler ve Hükümdar gibi eserler”¦
Vezir Nizamülmülk de bizim Makyavelimiz.
Sonra Koçi Bey'imiz var.
Günümüzde binlerce Makyavel türedi.
Nasıl Konuşulur, Nasıl Kampanya Yapılır, Parti Çalışmalarında Gözönüne Alınması Gereken İşler, bir sürü Hükümdar kitapları”¦ Onların ikiz kardeşleri de kişisel gelişim kitapları”¦
Ya her akşam televizyonlarda sahibinin sesi plaklar?.. Siyaset yorumcuları, stratejistler, çok bilmiş baylar ve bayanlar?..
”¦
Zavallı Makyavel eserinin saltanatını süremedi.
Fakir doğdu, öyle de yaşadı. Ama kimileri onu Floransa'nın Başbakanı bile sanır.
Fakat bütün Avrupa'ya yol gösteren Makyavel eserinin şöhretini bilemedi. Herkes Makyavel'e saldırsa da Makyavelcilik oynadı.
Bizde saltanata formül veren el üstünde tutulmuştur hep.
Koçi Bey de öyle, Nizamülmülk de”¦
Hükümdar'ı ilk okuyan padişahımız Dördüncü Murad'dır.
O yüzden Hükümdar, Kösem'in oğlu olmanın dışında ayrı bir meziyete sahiptir.
Bağdat'a giderken devleti yeniden kurmuştur.
Göç yolda dizilmiştir.
Re-organizasyon bir nevi...
Şimdi Bağdat Şam tehdidi karşısında kuzeyden, doğudan ve batıdan da çevrilmiş Türkiye yeni bir devlet yapılanmasına ihtiyaç duyuyor.
Böyle gitmiyor.
Yeni Anayasa lâzım... Yeni devlet konsepti, yeni tehdit, yeni düşman ve milli güvenlik algısı, yeni milli güvenlik stratejileri şart.
Parti çalışanlarına rehberlik yazanların eliyle yeni devlet yapılanmasının ve bu saydıklarımızın hayata geçirilmesi mümkün mü?
Makyavellerimiz, Koçi Beylerimiz, Nizamülmülklerimiz hani?
Bizim akademyamızdan modern Makyaveller çıkar mı?
Bildiri yazanlar Hükümdar gibi kolay okunan bildiri mahiyetindeki metinden niçin birkaç tane yazmasınlar ki?
Totalitarizm
Totaliter rejimlerin “veyl mağluplara” faslından sanki tarih öncesinde yaşadıkları kabulü var günümüz toplumlarında.
Oysa her rejim totaliter olma eğilimine girebilir.
Faşizm yalnızca İtalya'daki eski bir rejimin adı değildir. Hitler Almanya'sı, Franco İsyanya'sı, Salazar Portekiz'i, Peron Arjantin'i”¦ gibi rejimler de bir zamanlar faşizm ile suçlanırdı.
“Brzezinski totalitarizm için altı kıstas kabul eder” diye yazdı Cemil Meriç.
Şunlar onlar:
1. Resmi bir ideoloji: Başka bir tabirle insan hayatının bütün alanlarını kapsayan resmi bir doktrin
2. Bir diktatörün yönettiği tek parti sistemi
3. Bir polis kontrolü sistemi
4. Bütün propaganda araçlarının tek elde toplanması
5. Silahlı kuvvetlerin tek elde toplanması
6. Bütün ekonominin merkezden kontrol ve idaresi
“Bu kıstaslardan beşi müessesevî, yalnız birincisi ideolojiktir. Birçok totaliter ülkelerin müesseseleri birbirine benzer, ama ideolojileri benzemez.”
Totalitarizmi incelediği makalesinde Cemil Meriç Hitler'in şu sözünü de aktarır:
“Biz faşistler geleneğe dayanan bütün siyasi doktrinleri reddedecek kadar cesuruz. Hem aristokratız, hem demokrat, devrimciyiz de, gericiyiz de, proletaryadan yanayız, proletaryaya karşıyız; barışçıyız, barışa karşıyız. Sabit bir nokta olması yeter: millet”¦”*
Milleti tek referans göstermenin de faşizme yol açabileceğini idrak ediyor mu günümüzün siyasileri acaba?
Ya da ekonomiyi polis teşkilatını, orduyu, propaganda araçlarını tek elde toplama merakı nereye gidiyor?
Bir zamanlar bir cemaatin pek de merak sardığı bu altı ilkeyi hayata geçirme hevesi, başkalarına da örnek olmasın sakın”¦
*Cemil Meriç, Umrandan Uygarlığa, İletişim, İstanbul 2015, s.128
L HAVLE”¦
Lâ havle velâ kuvvete illâ billâ...
Balyoz gibi yumrukları olsun illâ!
İllâ ki, getirsin nidâ her vuruşla!
Allah Allah!
Ak saçlı erenler gibi pür pâk oldun;
Hamdım beni pişsin diye çâk çâk kıldın.
Allah Allah!
Sabreyledi hûşû ile vallâ billâ!
Hayret ki, nasıl oldu fesüphanallah?!
Allah Allah!
Rüzgâr gibi, şimşek gibi atlar bizde;
İz yok şehsuvardan ama gönlümüzde”¦
Allah Allah!
Eyvah bu ne hâl böyle, bu hâl ne hâldir?
Müslim misin, kâfir mi; çetin sûaldir.
Allah Allah!