EĞİTİMDE FATİH'Lİ OLMAK..
"Harabat ehlini hor görme zâkir, Defineye mâlik virâneler var"..Erzurumlu İbrahim Hakkı..Akademik Performans sıralamasına göre Fatih Eğitim Fakültesi, eğitim fakülteleri sıralamasına göre Türkiye'de üçüncü; dünyada ise 521.
millivicdan.org - Harabat ehlini hor görme zâkir
Defineye mâlik virâneler var
Erzurumlu İbrahim Hakkı
URAP'ın (University Ranking by Academic Performance) 2015 yılı Üniversitelerin Akademik Performans sıralamasına göre Fatih Eğitim Fakültesi, eğitim fakülteleri sıralamasına göre Türkiye'de üçüncü; dünyada ise 521. sırada yer aldı. Fatih Eğitim Fakültesinin performansı Karadeniz Teknik Üniversitesine göre oldukça daha iyi durumda olup hemen hemen dünyadaki eğitim fakülteleri içinde ilk beş yüz içine girmek üzeredir.
Türkiye'de eğitim fakültelerinin makus bir talihi var, yıllardır da bu şanssızlık ortamı birçok üniversitede kırılamamıştır. Öğretmen yetiştiren kurumlar, Köy Enstitüsü, Eğitim Enstitüsü, Yüksek Öğretmen Okulu isimleri ile milli eğitimin bünyesi altında eğitim vermeyi sürdürmüşler, 1982 yılında üniversite çatısı altına alınmışlardır.
Üniversite yönetimleri, kendilerine devredilen ve daha ziyade şehir merkezine yakın; ama üniversite kampüsüne uzak eğitim fakültelerine yeni bina yapma külfetine girmedikleri için, onların eski yerlerinde eğitime devam etmelerine karar vermişlerdir.
Gözden ırak olanın gönülden de ırak olması misali, zamanla eğitim fakülteleri kabukları içine çekilmiş, üniversite yönetimi ile duygusal bağları hiçbir zaman istedikleri düzeyde gerçekleşmemiştir. Bu da onların üniversite ile bütünleşmelerini zorlaştırmıştır.
Bunun en tipik örneklerinden birisi de Fatih Eğitim Fakültesidir. Her dönemde öğrenci profili değişmesine, öğrencilerin beklentilerinin artmasına rağmen, Fatih Eğitim Fakültesi yerleşkesi hiçbir değişikliğe uğramamış, öğrencilerin beklentilerine cevap veremez olmuştur.
Öğrenciler, büyük emekler vererek kazandıkları üniversitelerinin her bakımdan mükemmel olmasını beklemektedirler. Büyük hayaller kurarak geldikleri Fatih Eğitim Fakültesinin eski şehir terminalini andıran girişi, bayıra doğru insanın nefesini kesen yokuşu, yeşil alanının ve ağaçlarının azlığı, spor yapma olanağının hemen hemen olmaması, sınıfların kalabalıklığı onları büyük bir hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Çünkü yeni dönemde, liseler, konferans salonları, yeşil alanları, spor salonları, ulaşım imkânları, sınıfların teknik donanımı bakımından çok iyi durumdadırlar. Öğrencilerin hayalini kurdukları üniversitenin geldikleri liseden birçok bakımdan daha az imkâna sahip olduğunu görmeleri, onların yeni fakültelerini benimsemelerine engel olmaktadır.
Eski öğrenci profili iç gözleme daha yatkındı, kendi iç dünyasına çekilir, dersine yoğunlaşır çevresi ile iletişime fazla girmezdi. Yeni nesil ise dış gözleme önem vermekte, çevreyi gözlemlemekte, dış etkileşime daha açık olmaktadır. Spor yapmak, yürüyüş yapmak, güzel bir mekânda arkadaşları ile oturmak, kütüphane imkânlarından en güzel şekilde yararlanmak istemektedir. Ana kampüsle kendi imkânlarını karşılaştıran öğrenciler, okulun ilk gününden itibaren isyanlarını dile getirmekten çekinmemektedirler.
Aynı durum hocalar için de geçerlidir. Her hocanın bilinçaltında ikinci sınıf muamelesine tabi tutulduğuna dair bir his vardır. Çevre düzenlemesinin, yeşil alanlarının özellikle spor yapma imkânının çok az olması bunların bu kanaatini güçlendirmektedir.
Not: Fatih Eğitim Fakültesi hocaları kendilerine yakınlık gösteren her imkânda onlarla görüşerek sorunlarını dinleyen Sayın Rektörümüz Süleyman Baykal'dan Fatih Eğitim Fakültesinin spor sahalarının zeminini düzeltmesini ve çevre düzenlemesini yapmasını beklemektedirler.