DIŞA VEYA İÇE DÖNÜK MİLLİYETÇİLİK
Bugün İslâmcılık, cemaatçilik, tarikatçılık adına Türk milliyeti unutturulup Avrupa Birlikçiliği, Amerikancılık, Kürtçülük gibi Frenk fikirlerine tabi olma hastalığı yaygınlaşmıştır. Bu hastalığa karşı içe dönük vatan sevgisi eksenli milliyetçiliğe daha da hız vermemiz lazım..
millivicdan.org - Prof. Dr. Nurullah Çetin, “İçe Dönük Milliyetçilik, Asıl Şimdi!” başlığıyla bir açıklama gönderdi. 20 Ağustos tarihinde Yeniçağ da yayınlanan “dışa dönük milliyetçilik” temalı yazıma ciddi bir eleştiri getiren 8 sayfalık ”˜makaleyi'bu köşeye sığdırmam mümkün değil. Çetin, “İyi niyetli olduğundan şüphe etmediğim bazı arkadaşlar, anlaşılması, izahı güç, bazı kötü niyetlilerin istismarına açık, garip laflar etmeye başladılar” diyerek yazımı örnek gösteriyor. Benim “milliyetçiliğin istikametinin ülke içine değil, dışarıya yönelmesine inananlardanım. Yüzde 99'u Türk ve Müslüman kabul edilen Anadolu insanı, vatanında kime karşı milliyetçilik yahut İslamcılık yapacak!” şeklindeki cümlelerimi deyim yerindeyse yerden yere vuruyor. Sayın Çetin'in eleştirileri şöyle (parantez içleri bana aittir):
Dışa dönük milliyetçilik meselesini ise Prof. Dr. Turan Güven, daha önce bir yazısında dile getirmişti. Şöyle demişti: “Dağılan imparatorluğumuzun her coğrafyasından göçler alan Anadolu'da, içe dönük bir milliyetçiliğin hiçbir siyasi geleceği yoktur. Ancak, yenik düşmüş bir medeniyetin çocukları olarak, topyekün dışa dönük bir milliyetçiliğe ihtiyacımız olduğunu da vurgulamak isterim.” ... Avrupa Birliği ve Amerika himayesinde ve onların yerli işbirlikçilerinin güdümünde etnik bölücü siyasetin iyice arttığı, etnik temele dayalı kavmiyetçiliğin demokrasi adına kutsanıp; kültürel, hukukî, siyasi birliktelik olan millet birliğinin yani milliyetçiliğin tamamen kavram kargaşasıyla ırkçılık olarak sunulduğu bu vasatta, böylesi bir söylem, iyi niyetli bile olsa Türk milletini tasfiye amacındaki liberal faşistlerin ve ırkçı kavmiyetçi Kürtçülerin işine gelir.
”˜Dışa karşı millet olunur'
Milliyetçilik, bir defa dışarıdan ziyade içeriye lazımdır. Dışarıya milliyetçilik olmaz. Dışarıya karşı millet olunur. Dışarıda millet temsil edilir. Milliyetçilik, bir millete mensup olma şuurudur. Biz Türk'üz, Türk milletine mensubuz. Milletimizin sahip olduğu maddi ve manevi değerleri öğrenmemiz, korumamız ve geliştirmemiz milliyetçiliktir. Milliyetçilik, Türk milletini yüceltmektir, sorunlarına çare bulmak, bütün imkânlarını daha da geliştirmektir... Meseleye bu açıdan bakarsak İngilize, Almana, Afrikalıya Türk milliyetçiliği yapılmaz. Türk milliyetçiliği, Türk milletine yapılır. Milliyetçilik, Türk'e Türklüğünü, millî kimliğini hatırlatmak, tarihiyle, ecdadıyla, medeniyetiyle, diniyle övünme şuuru vermektir. Yani milliyetçiliğin istikameti zaten içe dönüktür.
Dışarıdan emperyalist devlet ve milletlerin Türk'e dönük bu mankurtlaştırma, milliyetsizleştirme, kozmopolitizm içinde kişiliksizleştirme projelerini anlayabiliriz de içerden bu tezgâha bilerek ya da bilmeyerek düşen arkadaşları bir türlü anlayamıyorum. Aşırı din hassasiyetleri elbette takdire şayan, ama milliyet ruhunu yok edecek bir tavır da affedilecek bir şey değil. Milliyet ruhu yok edildiği takdirde Türk'ün bu coğrafyada barınması mümkün değildir. İçe dönük milliyetçilik yapmak neden gereklidir? Benim çocuğum Türküm demekten utanır hâle getirilmişse, ben dışarıya yönelik nasıl bir milliyetçilik yapacağım? Milliyetimden utanan ben, dışarıya hangi milliyeti pazarlayacağım?
İçeride milliyetçilik şart
İçeride milliyetçi bir ruh ve şuur kazanamamış bir Türk, dışarıda Türklüğü temsil etmek adına hangi heyecan ve hevesle başarılı çalışmalara imza atabilir? (Bu sözlerin altına imza atıyorum.)... Türk vatanında, Türk devletinde gâvuru fabrika, banka, işletme, mağaza, maden sahibi efendi yapıp, Türk evladını da gâvurun kârını, işini, dükkânını, menfaatini bekleyen sade asker, güvenlik görevlisi, işçi, küçük memur, çiftçi adı altında köle yapanlara karşı milliyetçilik yapacağız... Mankurt Türkleri bilinçlendirmek için içe dönük milliyetçilik yapacağız... Hem ferdî ve hem de toplumsal anlamda Müslümanca bir Türk hayatı yaşayabilmemiz, Türk-İslam kültür ve medeniyetini hem koruyabilmemiz hem de özgün hâliyle geliştirebilmemiz için tamamen kendimizin hâkim olduğu, bize ait olan, sadece bizim tasarrufumuzda olan bir vatana ihtiyacımız vardır... İslâm ahlâkımızı yok edip Amerika'nın, Avrupa'nın kokuşmuş ahlâksızlığının vatan evlatlarının damarlarına sirayet etmesine zemin hazırlayanlara karşı, Türk çocuklarına İslâm'ı doğru düzgün öğretmeyenlere karşı da İslâmcılık yapacağız.
Bugün İslâmcılık, cemaatçilik, tarikatçılık adına Türk milliyeti unutturulup Avrupa Birlikçiliği, Amerikancılık, Kürtçülük gibi Frenk fikirlerine tabi olma hastalığı yaygınlaşmıştır. Bu hastalığa karşı içe dönük vatan sevgisi aksenli milliyetçiliğe daha da hız vermemiz lazım, vesselam. (İçe veya dışa dönük yapılabilmesi için Milliyetçiliğin zaten biliniyor ve yaşanıyor olması gerekir. Aksini düşünmek aslını inkar olur. Bu sayılan hastalıklar içe dönük milliyetçiliğe sıkıştırılmanın sonuçlarıdır. Türk milleti kendi vatanında yanındaki kardeşine düşman gibi bakacağına sırt sırta vermeli ve ufkunu vatan sınırlarının ötesine taşımalıdır.)