ÇİÇEKLER VE ÇOCUKLAR
Çocuklar çiçek gibidir. İncitmemek gerekir. Onu dalından koparmamak daha doğrudur. Hatta burnumuzu dayayıp koklamak da doğru değil. Zaten o rayihasını bulunduğu ortama salar.
millivicdan.org - Victor Hugo çiçek ile çocuğu en güzel buluşturan şair.
Şöyle yazmış:
BU ÇİÇEK, SENİN İÇİN
Doruktan senin için kopardım bu çiçeği
O sarp bayırdan hani, suya iner eteği
Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği
Sessizce serpilmişti kayanın çatlağında.
Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını
Açıkça görüyordum; bir yengi alanında
Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı
Olanca görkemiyle bir anda kurulursa
İşte tıpkı öylece
Güneşin gömülüp gittiği yerde gece
Bulutlardan bir tak yapıyordu kendine.
Yelkenliler bir bir erirken uzakta
Birkaç çatı eğimli bir vadinin dibinde
Parlayıp görünmekten ürker gibiydi sanki.
Sevdiğim, senin için kopardım bu çiçeği!
Evet, rengi uçuk ve koku yok tacında
Çünkü kökü dağların bu çetin yamacında
Yalnız su yosununun acı tuzunu içmiş.
Dedim ki; garip çiçek, şu tepenin üstünden
Bulutların, yosunun ve teknenin gittiği
Uçsuz bucaksızlığa yolcu olmalıydın sen.
Git öyleyse bir kalbin
Her şeyden daha derin uçurumunda dağıl
Başka bir acun olan o göğüste sol artık
Göğün seni sular için yarattığı besbelli
Ben'se Sevda'ya adadım işte seni!
Rüzgar birbirine katıyordu suları;
Yavaş yavaş silinen
Belirsiz bir ışık kalmıştı yalnız günden
Ah! Nasıl acılıydım ve nasıl da derinden!
Düşler içindeydim ve kapkaranlık gece
Sonsuz titreyişlerle doluyordu içime.
EXPO AÇILDI, BU YILIN KONUSU: ÇİÇEK VE ÇOCUK
Cumhurbaşkanı EXPO'yu açtı.
Expo'nun bu yılki teması da anlamlı”¦
Çiçek ve Çocuk”¦
Çocuklar çiçek gibidir. İncitmemek gerekir. Onu dalından koparmamak daha doğrudur. Hatta burnumuzu dayayıp koklamak da doğru değil. Zaten o rayihasını bulunduğu ortama salar.
Şakayık denen çiçek bizim gelinciğimiz yani erkeğini tamamlayan bir hanım gibidir.
Bir yaprağı düşse bütün çiçek solar gider.
Bir hadisinde Peygamber mümin kadınların mümin erkeklerin şakayığı olduğuna işaret eder ya Şakayık yani Gelincik de öyledir; o tarife pek yaraşır.
Üstelik kırlarda ”˜Hüda-i nabit' yetişenleri hele tam da bakir ve bakirenin ne idüğü konusunda ufkumuzu açan fikirler gibi rengârenk ama bir o kadar masum tabiatlıdır.
Sonra diğer çiçekler”¦
Sümbüller, mor menekşeler”¦ leylâklar, siklamenler”¦
Laleler, papatyalar, karanfiller, nergisler, açelyalar, gece sefası, aslanağzı, aynısefalar, begonyalar, sardunyalar, zambaklar, ortancalar, çiğdemler, dağ çileği, defne, ebegümeci, fesleğenler, gazanyalar, gülhatmiler, hanımelleri, hercaimenekşeler, hüsnüyusuflar, kasımpatılar, kınaçiçeği, kızkalbi, kuşkonmazlar, lavanta, mimozalar, petunyalar, şebboylar, unutmabeniler, yaseminler, zambaklar”¦
Anadolu binlerce flora ve fauna barındırır.
Gen kaynaklarının en zengin olduğu coğrafya burası”¦
Çevre bilincinin en yüksek olması gereken bir coğrafya yani üstünde oturduğumuz.
Hem kültür ve medeniyet kaynakları bakımından hem de doğal kaynaklar bakımından bir hazine”¦
Böyle bir hazinenin üstünde oturanlar kaba, nobran, hırçın, galabe çalıcı, üstünlük iddiasında heveskar, nefsinin esiri, hırsız, çirkin, yıpratıcı, olamazlar...
Tevazu, hoşgörü, merhamet, sadakat, fedakârlık, vefâkârlık, samimiyet, mesuliyet, hürmet, hikmet, irfan, bilgelik, cesaret, kanaatkârlık, onun diriliş ruhudur.
Hasletlerinin bileşkesi bunlardır.
Ötekini anlama konusunda ”˜meleke-i icad' yani başkasının ”˜bederine temessül etmek' onun doğasında bulunur.
Empati diye bir gâvurca kavrama hemen şimdi mal bulmuş mağribi gibi sarılmaz.
Zira ”˜meleke-i icad' fikri onda binlerce yıldır vardır.
Binlerce yıldır bu gen kaynakları bakımından en mümbit havzada büyük sorumluluk duyarak yaşamıştır.
Yıkıcı değil yaşatıcıdır.
Bugün şehirlerimiz evet birer şantiye”¦
Yapıcı değil yıkıcı bana göre”¦
Gelsin birisi anlatsın.
Bu yapıcılıktır diye”¦
BİZE YAPAN DEĞİL YIKAN BELEDİYE REİSİ LAZIM
Bu tamahkârlık, bu hırs, bu göğü delecek gibi yerden fazla yükselmeler filan neyin nesidir?
İslam'da var mıdır?
Expo'da fuarcılık başa güreşmiş”¦
Çocuk ve çiçek biraz güme gitmiş.
Çocuk güneştir.
Hayata neş'e güneş gibidir.
Şehirlerimiz lütfen şantiye olmaktan biraz imtina etsinler.
Marifet değil”¦
Devleşmek, irileşmek marifet değil.
Sezai Karakoç; “Topraktan fazla uzaklaşıyoruz üstündekilerle” diyordu.
Ölüm var, ölüm”¦
Topraktan kaçmaya ne gerek var?
Betonlaşmaya”¦
Çocuklarımıza park lazım, yeşil alan lazım”¦
Sadece onlara mı?
Şehirler nefes alamıyor.
Akciğer lazım”¦
Gülistana sokarsanız filleri tarumar eder.
Gül bahçesine besmeleyle girilir.
Ve bize yapan değil, yıkan belediye başkanı lazım”¦