millivicdan.org - Herkeste bir Muaviye var durur içerisinde”¦

Herkeste demeye ne lüzum var?

Elbette ki Muaviye faktör analizi, ancak Müslüman toplumlarda yapılacak bir çözümleme için geçerlidir.

Muaviye ve Ali”¦

Hani derler ya: “İçimde bir Cizvit papazı ile Hıristiyan derviş sürekli kavga ediyor”¦”

Bu entelektüel Hıristiyan topluluklar içindeki bir çatışma ve tolerans kültürünün yansımasıdır.

Hoş bir laf”¦

Laf-ı güzaf değil elbette. Arkasında bir insan karakterini barındırıyor.

Bütün insanlar için geçerli değil mi şeytan ve melek figürü?..

Bütün insanların içinde bir nefis yok mu?

Ve bütün insanlar şeytanın celbedeceği o nefsin peşinde bir esaret yaşamıyor mu?

Ve ondan kurtulabildiği müddetçe nefsini yenebildiği, şeytana galabe çalabildiği müddetçe insan olma bilinci taşımalı değil mi?

İnsanın nefsiyle mücadelesi hemen her dinde elbette ki Allah indindeki dinde de en büyük fazilet mücadelesi demektir.

Muaviye başkalarını ilgilendirmiyor. Kutsal kitapların hiçbirisinde adı geçmiyor. Bir efsane, bir tarihten ders çıkarılacak kişilik değil”¦

Bunu Ahmet Turan Alkan yazdı.

Ben orada değilim.

Fakat hemen her Müslümanda Muaviye olma eğilimi vardır.

Benim şahsi tecrübem ve gözlemlerim bunu ortaya koyuyor.

Hemen her iddialı Müslüman tırnak içinde İslamcı, devlet olma yahut bir devlette idareci olma sorumluluğu yüklenince ister istemez Muaviye karakteri peşini bırakmıyor.

“Hocaefendi'de Muaviye olma eğilimi hiç yoktu” diyebilir misiniz?

O zaman neydi o özel dikizler, özel hukuk, özel teşkilat vesaire”¦

Şimdi de devleti ele geçirmiş devlet olma tecrübesi yaşayan ama belki birikimi buna müsait olmayan nice Müslüman tırnak içinde İslamcı kardeşler, Muaviye sorumluluğu ve bu yüzden teoriyi yani asıl olanı arka plana itiyorlar, halı altına süpürüyorlar.

Bu halının illa ki bir saray halısı olması icap etmiyor elbette”¦

Kendince Muaviye olma ritüeli yaşayanlar kilimlerinin altına da süpürüyorlar bazı özgürlükleri, bazı teorik arka-planları. Olmazsa olmazları”¦

Üç kuruşluk devlet aklı bunu gerektiriyor zahir”¦

Öyle ya her taraf düşman dolu ve milli birlik ve beraberlik düsturu temeldir. Öyle ya içimizde casuslar cirit atmaktadır. Öyle ya koskoca Osmanlı İmparatorluğumuzdan kırk küsur devletçik çıkardılar. Yoksa biz yine ”˜Nizam-ı Âlem metaforunda huzur içinde mutmain' Allah'ın yeryüzündeki halifeleri olarak cennetler bahşedecektik insanlığa”¦

Hazreti Ali bir teori idi.

Muaviye ise bir devlet sorumluluğu”¦

Hadi gel de çık işin içinden”¦

Nasıl çıkacaksın?

“Muaviye olalım ama Ali diskurunu paylaşalım” tam bir ikiyüzlülük”¦

Riya”¦

Yalan mı?

Herkesin bir Muaviyesi var ve durur içerisinde”¦

Ne zaman ki devlette önemli makamlara gelir o Muaviye dirilir birden. Meğerse ne kadar yük varmış omuzlarında?..

Kolay mı devlet idare etmek?

Ne gereği var pür teorik bir arka-planı insanlığa hele hele devlet mekanizmasına dayatmaya”¦

“Tamam Ali, efendimizin en sevdiği insan; ama devleti payidar kılabilmek için bir kazaya kurban gidecekti; gitti”¦” diyemese bile, içinde o hadiseleri unutturma eğilimi taşıyanlar zihinlerinin arkasında bir devlet sorumluluğu taşımıyorlar mı?

Kol kırılır yen içinde yani”¦

Eskiden bu adamlar ve bu hanımlar neredeydi diye sorası geliyor insanın?

Ben 12 Eylül öncesinde de sonrasında da(zaten bazılarının yaşları müsait değil), 28 Şubat öncesinde de sonrasında da, son Silivri olaylarında da Hakan ve adaletin tecellisi için bir vicdan taşımayanların şimdilerde demokrat kesilmelerini anlayamadığım gibi tersinden de eskiden devlete düşmanlık ölçüsünde yabancı olanların şimdilerde devlet adamı sorumluluğu zirvelerinde arzı-ı endam etmelerini kavrayamıyorum. Meğer devlet olmuşlar da haberimiz yokmuş.

Herkesin bir Muaviye'si var durur içerisinde”¦

BİR ŞİİR: SİNEK MEDENİYETİNE DAİR

Uzun yaz akşamlarında sahipsiz yokluğumuz

Gölgesiz yürüyüşümüz bir hayâle doğrudur

Bu kentin varoşlarında sayısız çokluğumuz

Mûsıkîsiz ve şiirsiz bir dudağa mültesem

***

Nice ilhamlar edindik, nice çileler çektik

Sinek medeniyetine âit ve ona dâir

Hantal, çorak topraklara nice tohumlar ektik

Kin ektik, şehitler biçtik melekûta müsellem