BEYİNDE HİS DÜNYAMIZIN MERKEZİ...
70 kg'lık bir insanın beyni ortalama 1,5 kg'dır. Beynimizdeki 100 milyar hücre kendi aralarında haberleşirlerDostluk, sevgi, şefkat, korku, heyecan, öfke, kızgınlık gibi duygularımızın merkezi amygdaladır. Tehlikeler karşısında vücudumuzu harekete geçiren amygdala, çoğunlukla korku merkezi olarak tanınır.
millivicdan.org - BEYİNDE LİMBİK SİSTEM NEDİR, GÖREVLERİ NELERDİR?
LİMBİK SİSTEM, beynin ön-orta kısmında yer alan bir bölgedir. Bir çok bileşeni mevcuttur. Burada, talamus, amygdala ve hippocampus gibi yapılar vardır. Bunlar kendi aralarında ve diğer beyin bölgeleriyle ortaklaşa çalışarak, DUYGU MERKEZİMİZİ teşkil ederler.
70 kg'lık bir insanın beyni ortalama 1,5 kg'dır. Beynimizdeki 100 milyar hücre kendi aralarında haberleşirler. Bu sayede limbik sisteme gelen bir sinyal anında cevaba dönüştürülmektedir.
Limbik sisteme tesir eden depresyon, felç, alzheimer, epilepsi, şizofreni, parkinson, multiple skleroz ve işitme kaybı gibi hastalıklar milyonlarca kişinin dengesini bozmaktadır.
Limbik sistemi oluşturan beyin kısımları şunlardır:
AMYGDALA
Amygdala küçük bir badem büyüklüğündedir. İki beyin yarımküremizde birer adet vardır. Duygusal olaylarla ilgili hafızanın oluşumunda ve depolanmasında önemli rol oynar. Sinapslarda kayıtlı olan duygusal hafıza, amygdala ile korkma davranışını ortaya çıkarır. Bu yolla, donakalma, çarpıntı, hızlı solunum ve stres hormonu salınımı gibi cevaplar oluşur.
Amygdala, hafıza birikiminin düzenlenmesinde de rol alır. Herhangi bir öğrenme olayında uzun süreli hafıza hemen oluşmaz. Bu olayla ilgili bilgiler zaman içinde tekrarlanmayla birlikte yavaş yavaş uzun süreli depoya gönderilir. Buna pekiştirme denir. Olay sırasında oluşan duygusal tepki ne denli fazlaysa öğrenme de o kadar kuvvetli olur.
Dostluk, sevgi, şefkat, korku, heyecan, öfke, kızgınlık gibi duygularımızın merkezi amygdaladır. Tehlikeler karşısında vücudumuzu harekete geçiren amygdala, çoğunlukla korku merkezi olarak tanınır. Uyarılınca korku ve heyecan oluşur; insan alarma geçer; kavgaya ve kaçmaya hazırlanır.
Hayvanlarda bunların tahrip edilmesi neticesinde hayvanlar uysallaşmış, cinsiyet ayırımı yapamamışlar; yavrularına olan şefkatleri kaybolmuş ve tehlikeleri fark edememişlerdir. Amygdalayı uyarıcı ilaçlar enjekte edilen hayvanlarda pekiştirme daha kolay olmaktadır. Elektrik akımıyla bu bölge uyarıldığında saldırgan davranışlar gözlenmiştir.
Amygdalası hasarlanan insanlar ise, dışarıdan gelen uyarıları alamamakta, en yakın arkadaşını bile tanımamaktadırlar. Birini sevme veya sevmeme duyguları yok olmaktadır. İnsanlarda amygdalanın pek çok ruhsal bozuklukla ilişkisi saptanmıştır. Borderline kişilik bozukluğu olanlarda normale göre yüksek sol amygdala aktivitesi olur. Bu kişiler nötral yüzleri ayırt etmede zorlanır ya da bunları tehdit edici olarak algılayabilirler. Sosyal fobisi olan hastalarda amygdala aktivitesi artmıştır. Şizofreni hastalarında da sağ amygdalanın sola göre daha büyük olduğu saptanmıştır.
HIPPOCAMPUS
Bilhassa hafıza ile alâkalı merkezdir. İki yarımküredeki hippocampuslar harap edilirse, insan yeni öğrendiği bir şeyi bile 1-2 dakika içinde unutur. Üç tip hafıza vardır:
1) Çalışan Hafıza: Bilgisayarın RAM'i gibidir. Toplama çıkarma, cümle kurma durumunda çalışan hafızadır. Bu hafızanın merkezi beyin korteksidir.
2) Açıklayıcı Hafıza (Declarative Hafıza): Bilgisayarın hard diski gibidir. Öğrenilen şeylerin hatırlanması ile ilgilidir. Amygdala bu hafızada rol alan bileşenlerden birisidir. Bir epilepsi hastasının amygdalası çıkarılırsa, hasta ameliyat öncesi her şeyi hatırlamakta, ancak ameliyattan sonra olan hiçbir şeyi aklında tutamamaktadır.
3) Depolama ile ilgili hafıza (procedural): Alışkanlıklar ve el-ayak maharetleri ile ilgili olan hafızadır. Enstrüman çalma, tenis oynama, bulmaca çözme buradan yönetilen işlerdir. Bu hafızanın merkezi beyinciktir. Motor görevler ise ekstrapiramidal sisteme aittir.
*Hippocampusu hasarlı olan kişilerde, epilepsi, alzheimer ve bunama gibi hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Hayvanlar önceden tecrübe ettikleri tehlikeleri hatırlayarak yeni tehlikeler karşısında nasıl uyum sağlayacaklarını hippocampusları sayesinde başarırlar.
Amygdalası çıkarılan maymunun zehirli yılanı görünce kaçmadığı gibi, hippocampusu hasarlı olan veya çıkarılmış hayvanlar da tehlikeler karşısında ne yapacaklarını bilememektedirler.
FORNİKS VE PARAHIPPOCAMPUS
Bu iki yapı limbik sistemin diğer yapıları arasındaki bağlantıları sağlar.
TALAMUS VE HİPOTALAMUS
Talamus, his dünyamızın faaliyetlerindeki değişikliklerle ilgilidir. Refleks olarak gelişen ağlama ve gülme gibi duyguların merkezidir.
Hipotalamus, vücut sıcaklığını düzenler, yani termostat görevini yapar. Açlık, susama ve günlük-mevsimlik biyolojik ritimlerin merkezidir. Uykuyu ve esnemeyi oluşturur.
CINGULATE GYRUS
Beyinde cingulate sulcus ve corpus callosum arasında yer alan bu yapı, insana haz veren geçmişteki hâdiselerle bağlantı kurmayı sağlar. Bir kokunun veya görüntünün insanı heyecanlandırması, ağrıya verilen hissî reaksiyon ve saldırgan davranışın düzenlenmesi cingulate gyrus'un iştirak ettiği hâdiseler arasındadır.
Cingulectomy adı verilen teknikle cingulate gyrus'u çıkarılan vahşi hayvanlar tamamen uysallaşmıştır. Yine cingulatomy denilen cingulate gyrus'un kesilmesi sonucu depresyon, stres ve aşırı heyecan duyguları ortadan kalkmaktadır.
BRAINSTEM (BEYİN SAPI)
Sürüngen ve kurbağalarda refleks oluşumu ile ilgili olan beyin sapı, insanlarda duygusal reaksiyonlardan sorumludur. Hayatta kalmak için gerekli olan alarm mekanizması beyin sapından yönetilir.
TEGMENTAL BÖLGE
Dopamin salgılayan nöronların grup halinde bulunduğu bu yer, zevk ve haz merkezi olarak adlandırılabilir.
Genetik bir hastalıkta D2 (dopamin) reseptörü az olan insanlar; mutluluk, zevk ve haz duygularını alamamaktadır. Dopamin, sinir hücrelerinden salınan bir nörotransmitter, yani sinirler arasında iletişimi sağlayan bir kimyasal maddedir. İki sinir hücresi arasındaki boşluktaki kesecikler (sinaptik vesiküller) içinde depolanır. Sinire uyarı gelince depolardaki dopaminler iki hücre arasındaki temas boşluğuna (sinaptik boşluğa) bırakılır. Dopamin kendine has reseptöre (alıcıya) bağlanır (dopaminerjik reseptör). Bir dizi reaksiyonlar başlar, enzimler salınır veya salınımı engellenir. İşi biten dopaminler tekrar geri alınırlar.
Eğer dopaminin geri alınımı engellenirse ve dopaminler uzun süre sinaptik boşlukta kalırsa zevk alma dediğimiz olay olur. Örneğin kokain kullanan birinde, kokain dopaminin geri emilimini engeller. Sinaptik boşlukta fazla kalan dopamin de tiryakilerin aldıkları hazzı verir. Zevk veren madde vücuttan uzaklaşıncaya kadar bu durum devam eder. Uzun süre kokain kullanımında ise; beyin dopamin sentezini azaltır. Dopamin sentezi azaldığı içinde aşırı yorgunluk, depresyon ve ruhî yapıda bozulmalar olur.
SEPTUM PELLUCIDUM (BÖLME)
Burası beynin ön kısmından talamusa doğru uzanır. İçerisinde zevk alma merkezi bulunur. Septum Pellucidum, çeşitli hoş duyguların merkezi konumundadır.
PREFRONTAL BÖLGE
Prefrontal saha, beynin alın lobunun hareket faaliyetleriyle ilgisi olmayan kısmıdır. Genel olarak limbik sisteme dahil edilmez. Fakat dolaylı olarak limbik sistemle güçlü bağlantıları vardır. Bir fikir üzerinde odaklanma (konsantrasyon), düşünme, mücerret kavramlar ve sosyal münasebetler ile alâkalı olan prefrontal alan yaralanmalarında problem çözme zorluğu ortaya çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak etkilerin tamponlanması denilen durum oluşur. Bu durumda hastalar neşe, üzüntü, umut, hayal kırıklığı ile ilgili hâdiselere hiç reaksiyon göstermemektedirler. Kendi deyimleriyle hiçbir şey hissetmemektedirler.