millivicdan.org -
İLK bakışta Monarşik bir usül bu”¦

Durduk yere seçilmiş cumhurbaşkanının yine seçilmiş bir başbakanı görevden alaşağı etmesi biraz tuhaf kaçtı.

Burada seçilmiş meselesini ilzam eden bir hal ile karşı karşıya olduğumuz biliniyor.

Ama yine biliniyor ki seçme ve seçilme meselesi de gerçekte demokrasinin icabı olarak yerine getirilmiyor.

Mecburiyetten”¦

Sistem gereği”¦

O yüzden sistem sakat filan diyorlar ya”¦

Aslında olan genel başkanlığa delegenin de seçme meselesinin danışıklı oluşu”¦

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül atandığında yani seçildiğinde de böyle yazmıştım.

Sayın Erdoğan kürsüden konuştuğu sırada Abdul - lah diyeceğine Abdüllatif Şener deseydi ne olacaktı?

Abdüllatif Şener cumhurbaşkanı olacaktı.

Bu kadar açık”¦

Yani seçici gerçekte bir kişi”¦

Meclisin yahut halkın seçmesi görüntüyü tamamlamak için.

Tabloya bir çerçeve ayarlamak gibi bir şey”¦

Sayın Davutoğlu'nu halk mı seçti?

Belli ki atandı”¦

Onu atayan irade şimdi de geri alıyor”¦

Bakın nasıl da gerçek seçiciler açısından herhangi bir problem yok”¦

Demokrasiyi ciddiye alan birkaç kişi şaşırmış gözüküyor az biraz”¦

Onlar da aslında hayatlarından memnunlar”¦

4 Mayıs darbesi suçlamasını oturtabilirlerse oturtacaklar.

Ama zaten önceki darbelere kim ses çıkarmıştı ki?

Yalandan değil, gerçekten kim karşı durmuştu ki?

Bugünün demokratları hem 12 Eylül'ü hem de 28 Şubat'ı alkışlamışlar.

Yahut da pusmuş oturmuşlardı”¦

İngiltere kraliyet sistemini revize ederek demokrasiye geçti. Hatta kimilerine göre demokrasinin beşiği”¦

Ama ülkede kraliçe simgesi yaşatılıyor.

Bizde Osmanlı döneminde demokrasiye geçiş sancıları yaşanmadı değil. Birçok ıslahat, Tanzimat, birçok reform yapıldı.

Padişah sadrazam atarken bazı kriterlere başvururdu.

Ama her zaman da bu kriterler işlemezdi. Daha doğrusu çoğu zaman”¦

Rüşvet adeta resmileşmişti.

Zavallı Yusuf Paşa Girit'ten az ganimetle döndüğünde Sultan İbrahim ”“üstelik de yakın arkadaşı olan- Paşa'nın dedikodulara kapılıp nasıl da idamına karar vermişti.

Sonra da başında saatlerce ağladı”¦

Bazen isyancılar arasından sadrazam seçilirdi.

Celali isyanlarına kalkışanlardan da sadrazam oldu.

Bunu bugün bir siyasi parti olarak düşünmek lazım.

Bazıları muhalefet partilerinden birinin genel başkanını Cumhurbaşkanı'nın başbakan olarak atayabilmesi gerektiği önerime sıcak bakmadılar.

Halbuki İngiltere gibi Osmanlı da doğru evrilebilseydi benim dediğim gibi şeyler olabilir, garipsenmezdi.

Bugün Cumhurbaşkanı'nın niçin ayağının bağı olsun ki AK Parti.

Olabilir o partiden seçilmiş olabilir.

Ama Cumhurbaşkanı daha doğrusu 4 Mayıs'tan sonra artık Yarı Başkan kesinlikle AK Parti'ye kendisini mahkum hissetmemeli”¦

MHP Genel Başkanı'nı yahut CHP Genel Başkanı'nı başbakan atayabilir.

Ne var bunda?

Hatta isterse BBP Genel Başkanı'nı bile atayabilir.

Yalçın Topçu'yu”¦

Yoksa o değil miydi?

Son günlerde ağzını açan sistem meselesinden dem vuruyor.

“İsim meselesi değil sistem meselesi” diyorlar. Ben de bu spekülasyonları hep de sistem meselesi aşkına yaptım zaten”¦

Yeni Osmanlı beklentilerine de ışık olsun.

Geleneksel bir metot arayışlarına da”¦