BAŞBAKAN YANILTILIYOR (MU) ?
Sayın Başbakan finans sistemindeki adım adım sinsice ilerleyen küresel elitlerin programını görmeleri gerekiyor. Onlara mahkum değiliz kendi modelimizi faizsiz biçimde kurabiliriz. Yeter ki istensin...
millivicdan.org - Türkiye Ortak Ödeme Platformu, T.C. Başbakanı Binali Yıldırım ve T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın ve şirket temsilcilerinin katıldığı toplantı ile Sheraton Ankara Oteli'nde kamuoyuna tanıtıldı. Türkiye Ortak Ödeme Platformu Türkiye'nin bankacılık, telekomünikasyon, ulaşım ve finans alanında hizmet veren dev şirketleri İBB/Belbim, Denizbank, PTT A.Ş., Turkcell, Türk Telekom ve Vakıf Katılım'ın işbirliğiyle hayata geçti.
Gün geçmiyor ki finansal sistemde yeni dijital para kullanmaya yönelik çalışmalar yapılmasın. TOÖP(Türkiye Ortak Ödeme Platformu) olarak Sayın Başbakan tarafından taktim edilerek, para dijitalleştirilerek ekonomi kayıt altına alınması hedefleniyor. Bunun önemli bir nedeni kayıt dışı olmakla kaybedilen verginin, bankacılık sistemine sokularak kayıt altına alınıp vergi gelirlerini arttırmaktır denilebilir.
Finansal sistem bunu göstererek siyasal yöneticilere makul bir uygulama diye kabul ettirip, bütün parasal kontrolünü halkın üzerinde dijital olarak sağlayacak. Bu ödeme platformunun çok daha farklı bir biçimde, devletin gelirlerini çok daha fazlasıyla arttırıcı, halkı faizci finansal sistemin içinden çıkaracak, üretim ve tüketim ilişkisini doğal bir döngü içinde kontrol edecek biçimde uygulanabilirdi. İşin bu detayı bizim çözüm önerilerimizden biri.
Banka hesabı olmayan vatandaşın banka sistemi içine yani kayıt altına alınması hedeflenirken, buradaki ödemelerin hepsi banka mevduatı oluşturma gerçeği faizcilerin elini güçlendirecektir. Çünkü her banka mevduatı verilebilir kredi olacaktır. Yani bankaların büyük bir iştahla istedikleri dijital para sistemi onların sınırsız kredi vermesini sağlayacak.
Hedef zaten tamamen faiz üreten banka düzeneğine, bütün alış veriş ve ticareti bağımlı hale getirmektir. Çünkü bugün verilen krediler zaten olmayan sanal dijital olarak verildi, dönemez hale geldi. Yasal dijital paraya geçip bunun bankacılık sisteminde yasallaştırılması önemli. Aksi halde faizci bankalar düzeneği borca dayalı para kredi sistemi bugün sorgulandığında, büyük yasal hukuki sorumluluklarından kurtulamayacaktır.
Başbakan Yıldırım, bu sistem sayesinde Türkiye'nin her yerinde toplu ulaşımda tek kartın yeterli olacağını belirterek, “Şu anda Türkiye'de hâlâ nüfusumuzun yüzde 40'ından fazlası banka hesabı kullanmıyor. Bu ne demektir? Sayısallaşmada, dijitalleşmede daha alacak çok yolumuz var. Perakende harcamalarının yüzde 60'ı da hâlâ nakitle yapılıyor. İşte bu ortak platformda vatandaşın emeği, alın teri olan parasını güvenle kullanma imkanı getiriliyor''
Sayın Başbakana sormak lazım; nakit parayı kullandığımızda güvensiz olan neydi? Parayı basan mı? Paranın kendisi mi? Neden bu para halkın tamamen elinden alınmak isteniyor? Oysa dijital daha güvenli söylemi sadece bankaların sürekli gündeme tuttuğu bir konudur. Dijital ortamın garantili, kesin güvenli olmadığını son kripto paralarla ilgili çalınmalardan yakinen biliyoruz. Siz cebinizdeki somut paraya mı güvenirsiniz yoksa sanal bir var sayıma mı?
Sayın Başbakan bankaların dijital para ile nasıl bir faiz üretme kabiliyetlerine sahip olacaklarını bilmiyor mu? Oysa bu işin kontrolü tamamen devletin elinde olması gereken çok önemli bir durumdur. Kim ki, devleti dijital para kontrol ve üretiminden soyutlamak istiyorsa, doğuracağı sonuçları itibari ile milletin aleyhinde hareket eden konumda olacağı gerçeğini çok iyi biliyoruz.
Bu gerçekler başbakandan saklanmış olabilir. İşin içindeki kripto bürokrasisi harıl harıl bankaların lehinde gerçeklerin örtülmesi için çalışıyor. Biz, küresel finans sisteminin elleri olan faizci borca dayalı para kredi sistemi ile milletimizi, devletimizi sömürecek dijital yalan konusunda uyarılarımızı yaparak tarihe notumuzu düşüyoruz.
Kurulu para kredi sisteminin dijital yeni yapılanması sahibi faizciler, kurulu banka düzeneği ile sömürülerine sadece halkımız ve yöneticilerimiz uyanana kadar devam edecektir. Gerçekler açığa çıktığında, elbette hak sahibi hakkını alacaktır.
Perakende harcamaların % 60 daha banka sisteminde ödeme aracına dönüştürdüğünde, % 60 oranında daha krediyi bankaların lehine arttıracaksın demektir. Buda bankalar için faiz gelir kapısı olacaktır demektir.
Sayın Başbakanımıza soruyorum?
Neye sevinelim?
Bankaların yeni mevduatla kredi verip faiz gelirlerinin artmasına mı?
Sayın Başbakan finans sistemindeki adım adım sinsice ilerleyen küresel elitlerin programını görmeleri gerekiyor. Onlara mahkum değiliz kendi modelimizi faizsiz biçimde kurabiliriz. Yeter ki istensin...
Selam ve dua ile...
Yunus EKŞİ