25 MART KARAGÜN DE ÖLÜMÜN AK YÜZÜ
Derin Batının “ÜÇLÜ MAYMUNCUK” uzantısına aklını kiraya verenler Reza Zarrab tutuklanmasıyla SARAYA uzanacak UZUN eli herhalde hiç ama hiç hesap etmemişlerdi ki UCUZ bir FETVA ile Muhsin Başkanı FEDA ettiler
millivicdan.org - Kesit kesit kesinleşen bir hain senaryoyu önce her KARAGÜNDE olduğu gibi resmedip, devamı sonrasında da bunun tarihi arka planını yine irdelemeye İNATLA devam edeceğim.
İnönü'nün Lozan'da ara bulucusu hahambaşı Hayim Naum ile başlayan, İskilipli Atıf Hocanın idamı ile resmileşen, Menderes iktidarı içselleşen, Türkü'ye Türkiye'sinde “Silivri&İmrali Hatında Ölüm Oyununu ” ve BOB ile şirketleşerek devam eden Cumhuriyet sahnesinde Osmanlıcılık Oyununa 25.MART Karagünü'de eklediğinizde DERİN BATININ izlerinin hala ne kadar etkin&yetkin ve de ülkede hatta partilerin içine kadar uzanmış ahtapot yapılanmasının devam ettiğine şahit olmaktayız.
Osmanlı'nın son 200 yılı ile başlayan batı esaretindeki bağımlılık Türkiye Cumhuriyetini Karar Odaları yönetmeyle devam ede gelmiştir.
Bu esarete darbe vurup “Karar Odası'nın” imha operasyonunda etkin rol almış Muhsin YAZICIOĞLU'NUN varlığı, Osmanlı hevesiyle şirketleşen devlet yapısında imtiyazını devam ettirmek isteyen Derin Batının “ÜÇLÜ MAYMUNCUK” uzantısına aklını kiraya verenler Reza Zarrab tutuklanmasıyla SARAYA uzanacak UZUN eli herhalde hiç ama hiç hesap etmemişlerdi ki UCUZ bir FETVA ile Muhsin Başkanı FEDA ettiler.
Batının silahı gücü Nota içerisindeki K9 birimine havale edilmiş ve NATO'nun Vurucu Gücü Özel Kuvvetler Komutanlığı eliyle planlamış bir Ölüm Senaryosu şuursuz hainlik temelinde hem de Muhsin Başkanın Sevdalı olduğu kendi ülkesinde bir operasyon ile sonuçlandırılmıştır.
Hazırlanmış Kadere Helikopter Yolculuğu; Güzergâhının secimi Yolunda Çağlayan Cedit adayının Kızılcahamam'da sunumu ile başlayan, davet ile devam eden ve helikopterin parti içinde ister mali ister teknik secimi ise bir insani ve VİCDANİ çürümüşlüğün tam faciası gibidir ki 2007 seçimi öncesi Ak partinin önünü kesmek için Muhsin BAŞKAN dolayısı ile BBP'yi içeriden itenlerin bugün Ak Parti İktidarının köşe başlarına konmuş olması adeta Ölümün AK Yüzü gibidir.
Bura da bu plandan haberdar iktidar ile gizli ittifak sahipleri bugün zulmün pençesinde vicdanları yumuşatma girişimi ile tutuştukları kavgada sadece tutukları kıytırık notları peyder pey servis etmekle yetinmişlerdir.
Bu “Silivri&İmrali Hatında Ölüm Oyunun da” bizzat infaz mangasında onlar dan bir
Anadolu vicdanının sızlaması bu infaz görüntülerini Ahmet APAK yolu ile bana bir türlü
bilgilendirip çözülebileceği zannedilmiştir.
Bu bilgilerin O zamanın Cumhurbaşkanına “Hazırlanın Helikopter Yolculuğu” başlığı ile kendisine gönderilen mektuplar ve resimler maalesef bir türlü işe yaramamıştır. Yine bütün bu bilgilerin O günün Genel Başkanı Yalçın TOPÇU bey ve sonrasında Mustafa DESTİCİ bey ile paylaşmanın dahi işe yaramadığını ancak 2 yıl sonra öğrenebilmiş oldum.
Sahsım Tarafından Özel Yetkili Savcıya verdirdiğimiz İnfaz görüntü ifadem ise ister sahsımın böyle bir olayda tecrübesizliği ister çevredekilere güven esaslı karakterimden dolayı
bu durumum Ahmet APAK ın oğlu Alper APAK'ın sokak ortasında infazına kadar
gidebilmiştir.
Bütün bu süreçte şahsımın karşılaştığı diğer hususları ise burada yazmayı tenezzül etmiyorum.
Bu infaz mangasında yer almış 7 kişiden 6'sı çeşitli görevlendirmeler bahanesi ile görevlendirdiği yerlerde terker teker infaz edilmiştir . Yine helikopterin üzerinde uçurulmuş jetler ise Suriye hava sahasında görevlendirmelerle nasılsa düşürüvermişlerdir..!..?
En son şahsıma başka bir kanalla ; elimi, kolumu, ayaklarını bağlamak şartı ile O infaz görüntülerinin tamamını izleyebileceğim teklifi yapılmıştır....
Bu soruların cevabını verecek bir Milli Vicdan varsa..! Buyursun
1- Muhsin başkan telefonda en son kiminle görüştü?
2- Muhsin başkanın telefon kartı neden çözülmedi?
3- Helikopter o bölgeye girerken iki tane sikorski helikopterinin biri hangi ülkeye aitti?
4- Bizim hava sahamızda hangi devlet bu alçak suikastı işledi?
5- Radarların arızalandığı ve kayıt yapmadığı söylendi, oysa en son Erzurum radar dan
Özel yetkili Savcı nezaretinde alınan görüntülerin akıbeti ne oldu..!..?
6- İsmail güneşin kamera kayıtları nerede?
7- GSM operatörlerine o anda helikopterdeki insanların telefon hatlarını kim bloke ettirdi?
8- Bizim hava sahamızda iki sikorski kimden izin alıp bu suikastı gerçekleştirdi?
9- Helikopterden cihazları sökenler gülerek poz verirken bu şahıslar kimin adamlarıydı?
10- DDK raporlarına rağmen neden suikastın üstü hala örtülüyor?
11-Şahsıma gönderilen bazı bilgilerde “ Muhsin BAŞKANIN Cumhurbaşkanlığı konusunda Sayın Tayyip ERDOĞAN kardeşinin İstanbul'daki evinde görüşme sonrası Sayın Abdullah GÜL ve İngiliz Kraliyeti arasında cereyan eden bir senaryonun Çankaya Köşkünde Hayata Geçirilmesi” huşunda taraflar ve devlet yetkilileri neden hala İZAHAT Yapmazlar.!.?
Aslında bu soruların cevaplarının sırrı hala “861 Rakımlı Tepe ile Maşatlık arasında" Şanlıurfa Göbekli Tepede ki'' görüşmede ve Sayın Tayyip ERDĞAN/Abdullah GÜL ve de Yalçın TOPÇU beylerin birlikte izlediği görüntülerin de görüntülendiği çürümüşlükte saklı.
Bu camia ve Milli Vicdanın MEŞRUYETİ açısından, bu ülkenin TAM BAĞIMSILIĞI
açısından, Milli Vicdanın DERİN DONDURUCUDAN çıkarılabilmesi ve şuursuz
hainliklerin zihinlerden silinmesi açısından bu meselenin çözümü; Muhsin BAŞKANIN
vatan sevdasına dayalı hayatının ŞAADETİ ile anlamlandırılmasıdır.
sayın Yalçın TOPÇU'NUN ”Tatlı Canımı ZOR Kurtardım” demesinin altında ki gerçek sırrın
aralanması ve ÖZELLİKLE “Hasan Celal GÜZEL, Mustafa DESTİCİ ve Yalçın TOPÇU”
üçgeninde olup bitenin açığa çıkması bu meselenin çözümünün ana eksenidir..
HÜZÜN DOLU BİR MUHABETTLE KARAGÜNDE ÖLÜMÜN AK YÜZÜNÜ TAKİ GÖRENE KADAR BU MESELEMİZ ISRARIMIZ DEVAM EDECEK”¦.