MİLLETMİZE,DEVLETİMİZE VE SİYASAL YÖNETİMLERE ÇAĞRIMIZDIR..!
millivicdan.org - Bugün ülkemiz KAVİM VE KABİLE devletlerini çağrıştıran bir cehalet çemberi içerisinde hem yurt içi hem de yakın dış çevresiyle cebelleşmektedir”¦
Bizler, Türklüğün “çokluk içinde birlik” ve İslam'ın “kardeşlik bağı” ile bin yıldır Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada gönül birliğini sağlayan bir millete mensubuz. Tarihte onlarca devlet kurmuş ve yedi kıtada 600 yıl hüküm sürmüş bir cihan imparatorluğunun varisleri olarak bugün hala bölücü terör gibi bir belanın yüreğimizi yakmasından ve zihni fukaralığın ürettiği sosyal terörle adeta bir cinnet toplumu olma yolunda hızla ilerlemekten ıstırap duyuyoruz”¦
Bizler “Milli Vicdan ilmi Düşünce” anlayışı ile bir araya gelmiş bu toprakların “ORGANİK DÜŞÜNÜRLERİ” olarak; öncelikle işinin ehli olmayan siyasal yönetimleri, zulüm yaptığının idrakinde olmayanları, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” anlayışıyla dünyaya bakanları ve özellikle bu kargaşada zulüm gördüğünü iddia edenleri insafa, izana çağırıyoruz..!
BU KAPSAMDA;
1- Dün “ÇÖZÜM SÜRECİ” diye devlet aklını rafa kaldıranlar bugün kanı kan ve nefreti nefretle karşılıyor. Bu politik sapmaların yarınlar açısından daha büyük yaralar açtığı idrak edilmeli ve tarihten ders alınmalıdır.
2- Terör dâhil bütün sosyoekonomik sıkıntılar; toplumsal enerjinin verimli kullanılmaması, ilme ve üretime dönüştürülmemesinin bir sonucudur. Adaletsiz yönetim anlayışları da bunu tetiklemektedir.
3- Bir taraftan eli kanlı silahlı terör örgütü kararlılıkla temizlenirken, bir taraftan da bölge insanın zulüm görmemesi için çok yönlü tedbirler ciddiyetle alınmalıdır. Gerekirse operasyon öncesi insani kamplar kurulmalı, çocuk ve yaşlılar bölgeden çıkarılmalı, ayrıca bölge halkının maddi/manevi zararları karşılanmalıdır..
4- Terörden doğrudan etkilenen bölgelerdeki vicdan sahibi halk ile diğer bölgelerde yaşayan ve bu durumdan ıstırap duyan kitleler arasında iletişim köprüleri kurulmalı, kucaklaşma sağlanmalı ve MİLLİ BİRLİK yeniden tesis edilmelidir.
5- Devlet adalet anlayışından asla taviz vermemelidir. Her türlü suçun cezasının ancak hukuk eliyle verilmesini sağlayacak etkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
6- Yavuz Sultan Selim ve İsmail Şah'ın iktidar kavgası Türklüğün bölünüp, İslam'ın siyasallaşmasına yol açmıştı. Tarihi hatalardan ibret alınarak Milli Birliğin ebedi olarak tesisi için ortak temellerin güçlendirilmeli ve binlerce yıllık maneviyat bölünmesinin önüne geçilmelidir.
7- Cemaat/cemiyet gibi yapılar siyasete bulaşmamalı ve devletin işleyişine karışmamalıdır. Öte yandan her önüne gelene “PARALEL” damgası vurup, eğitim yuvalarına kadar uzanan müdahalelerden de vazgeçilmelidir. İnanç eksenli yeni sosyal fay kırılmaları istemiyoruz.
8- Ülkemizin doğusu ve batısında yaşayan halklar arasında ayrım yapmadan, Kürt, Türkmen, Arap, Zaza demeden İstiklal Şairimiz Akif'in yüreği ve Aziz SANCAR'ın vakarıyla TERÖRE topyekûn karşı durulmalıdır.
9- “Dostlarıyla kavga eden düşmanlarıyla savaşmaz” gerçeğinin devlet idaresi, siyasal erk ve kör tarafgirlerince artık idrak edilmesini diliyor ve bekliyoruz”¦
SONUÇ OLARAK; Vicdani aklın ön plana çıkarılmasını, merhamete dayalı sevgi ve saygı odaklı adalet anlayışının kurumsallaşmasını, hukukun üstünlüğünün hakim kılınmasını, toplumsal konsensüs ortamında MEDENİYET DEMOKRASİSİ 'ne kavuşmamızı istiyor ve “HUZUR bu toplumun da hakkıdır” diye HAYKIRIYORUZ”¦